Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BELEHREN : German Turkish

öğretmek; anlatmak; bilgi vermek

BELEIDIGEN : German Turkish

hakaret etmek

BELEIDIGT : German Turkish

hakaret etti; küskün; dargın

BELEUCHTEN : German Turkish

aydınlatmak; ışıklandırmak; ışıklamak

BELEUCHTUNG : German Turkish

aydınlatma; ışıklandırma; ışıklama

BELEUCHTUNGSLINSE : German Turkish

aydınlatma merceği

BELEUCHTUNGSSTÄRKE : German Turkish

ışıklandırma şiddeti

BELEUCHTUNGSVORRICHTUNG : German Turkish

ışık tertibatı

BELICHTEN : German Turkish

aydınlatmak; ışıklandırmak; ışığa tutmak

BELICHTUNG : German Turkish

ışıklandırma; aydınlatma

BELICHTUNGSMESSER : German Turkish

ışıklama ölçüsü

BELICHTUNGSSTÄRKE : German Turkish

ışık kuvveti

BELICHTUNGSZEIT : German Turkish

ışıklama zamanı; aydınlatma süresi

BELÄSTIGEN : German Turkish

ahatsız etmek; canını sıkmak

BELÜFTEN : German Turkish

havalandırmak

BELÜFTUNG : German Turkish

havalandırma

BEMUSTERN : German Turkish

numune göndermek

BENACHBART : German Turkish

komşu; bitişik

BENACHRICHTIGEN : German Turkish

haber vermek

BENACHRICHTIGUNG : German Turkish

haber; bilgi

BENAMSEN : German Turkish

einen Namen geben

BENAMSUNG : German Turkish

ir isim verme-bir isim takma

BENEBELT : German Turkish

çakırkeyif

BENEFIZ : German Turkish

yardım amaçlı gösteri

BENEFIZKONZERT : German Turkish

yardım amaçlı konser