Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
GEFÄßABSORPTION : German Turkish

kap emişi; kap absorpsiyonu

GEFÄßFÖRDERUNG : German Turkish

skiple ihraç

GEFÄßOFEN : German Turkish

ölmeli ocak

GEFÄßVERSUCH : German Turkish

kap deneyi

GEFÜGE : German Turkish

yapılış; sistem

GEFÜGEUNTERSUCHUNG : German Turkish

yapısal muayene

GEFÜHRIGER SCHNEE : German Turkish

zum Schilaufen günstig

GEGABELTER HEBEL : German Turkish

çatal kol

GEGEBENENFALLS : German Turkish

gerekirse; gerektiği takdirde

GEGEN : German Turkish

karşı;
e doğru; oranla; yaklaşık; aşağı yukarı; sularında

GEGEN ABEND : German Turkish

akşama doğru-akşamüstü

GEGEN SOLCHE BELEIDIGUNGEN : German Turkish

u gibi hakaretlere karşı

GEGENANZEIGEN : German Turkish

Kontrendikasyonları

GEGEND : German Turkish

semt; bölge; etraf

GEGENDRUCK : German Turkish

karşı basınç

GEGENDRUCKTURBINE : German Turkish

karşı basınç türbini

GEGENFARBE : German Turkish

komplemater renk; tamamlayıcı renk

GEGRÖLE : German Turkish

Geschrei

GEHABE : German Turkish

Getue-Geziertheit

GEHEGE : German Turkish

Schonung-Jagdgebiet

GEHRE : German Turkish

Gehrung
Keil
Zwickel

GEHREN : German Turkish

schräg abschneiden

GEHRUNG : German Turkish

Abschrägung am Zusammenstoß

GEHUDEL : German Turkish

schlechte Arbeit-übereiltes Spiel

GEHÄRTET : German Turkish

su verilmiş; sertleştirilmiş; katılaşmış; katılaştırılmış; katı