Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

HELLGRÜN : German Turkish

açık yeşil

HELLGRÜNE : German Turkish

açık yeşil

HEMIPLEGIE : German Turkish

vollständige oder unvollständige Lähmung einer Körper

HEPATOBILIÄR : German Turkish

die Leber und die Galle betreffend

HEPATOMEGALIE : German Turkish

hepatomegali (dalak büyümesi)

HEPATOTOXISCH : German Turkish

die Leber schädigend

HEPATOZELLULÄR : German Turkish

die Leberzelle betreffend

HERAUSGABEANSPRÜCHE : German Turkish

iade hakları-yayım hakları

HEREDITÄT : German Turkish

Erblichkeit

HERKÖMMLICHEN : German Turkish

geleneksel; mutat; öteden beri olağan

HERMENEUTIK : German Turkish

sanat eserlerinin yorumlanması

HERNIA : German Turkish

Bruch

HERNIOTOMIE : German Turkish

kırık ameliyatı

HEROSTAT : German Turkish

ünlü olmak için cinayet işleyen kişi

HEROSTRATISCH : German Turkish

ünlü olma arzusunda

HERSTELLUNGSDATUM : German Turkish

Üretim tarihi

HERSTELLUNGSPLAN : German Turkish

üretim programı

HERSTELLUNGSPREIS : German Turkish

fabrika fiyatı

HERTMETALL : German Turkish

sert metal

HERTZ : German Turkish

Hertz

HERUM : German Turkish

çevrede-çevresinde-etrafında-yaklaşık-kadar

HERUMDREHEN : German Turkish

çevirmek-döndürmek

HERUMLAUFEN : German Turkish

irşeyin etrafında dolaşmak; gezmek; dolaşmak; kuşatmak; sarmak

HERUNTERBRINGEN : German Turkish

aşağı götürmek

HERUNTERFALLEN : German Turkish

aşağı düşmek