Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ULCUS PEPTICUM : German Turkish

auf Magensafteinwirkung zurückgeführte Geschwulstbildung

ULTRASCHALLBAD : German Turkish

ultrasonik banyo

ULZERATION : German Turkish

Entwicklung eines Geschwürs

ULZEROGEN : German Turkish

ein Geschwür erzeugend

UMGEBUNGSBEDINGUNGEN : German Turkish

çevre şartları

UMHERLAUFEN : German Turkish

irşeyin etrafında dolaşmak; gezmek; dolaşmak; kuşatmak; sarmak

UMKRISTALLISIEREN : German Turkish

yeniden kristalleşmek

UMLAUF : German Turkish

dönme; devir; dolaşım; sirkülasyon; genelge

UMLAUFBAHN : German Turkish

yörünge

UMLAUFEN : German Turkish

devretmek; dönmek

UMLAUFEND : German Turkish

dairesel

UMLAUFZEIT : German Turkish

dönüş süresi

UMLEGEN : German Turkish

ağaç kesmek; devirmek; alabanda iskele etmek; öldürmek

UMLEGER : German Turkish

oluk değiştirici

UMLEITEN : German Turkish

aşka yöne çevirmek

UMLEITUNG : German Turkish

yolun başka yöne çevrilmesi

UMLIEGEND : German Turkish

çevresinde bulunan; kuşatan

UMLIEGENDE : German Turkish

çevresinde bulunan; kuşatan

UMLIEGENDEN : German Turkish

çevresinde bulunan

UMLUFTTROCKNER : German Turkish

sirkülasyonla kurutma

UMPFLANZEN : German Turkish

ir yerden çıkarıp başka yere dikme

UMPFLANZEN : German Turkish

ir yerden çıkarıp başka yere ekmek

UMPFLÜGEN : German Turkish

pullukla toprağı aktarmak; altını üstüne getirmek

UMRECHNEN : German Turkish

çevirmek; dönüştürmek

UMRECHNUNGSKURS : German Turkish

kambiyo kuru