Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ANDERNFALLS : German Turkish

{'andırnfals} aksi takdirde, yoksa

ANDERS : German Turkish

{'andırs} başka türlü

ANDERSEITS : German Turkish

{'andırzayts} öte yandan

ANDERSWO : German Turkish

{'andırsvo:} başka yerde

ANDERSWOHIN : German Turkish

{'andırsvohin} başka yere

ANDERTHALB : German Turkish

{'andırthalp} bir buçuk

ANDEUTEN : German Turkish

" {'andoytın} işaretle anlatmak, göstermek; ima etmek, sezdirmek
"

ANDEUTUNG : German Turkish

" en {'andoytung} e ima; gösterme, işaret "

ANDREHEN : German Turkish

{'andre:ın} açmak, yakmak

ANEIGNEN : German Turkish

" {'an-aygnın} de. benimsemek; edinmek
"

ANEINANDER : German Turkish

{anay'nandır} yan yana

ANEKDOTE : German Turkish

n {anek'do:tı} e fıkra

ANERKENNEN : German Turkish

{'an-erkenın} tanımak, onaylamak

ANERKENNUNG : German Turkish

en {'anerkenung} e tanıma, onay

ANFAHREN : German Turkish

{'anfelih} kolay hastalanan

ANFALL : German Turkish

{'anfengır} r acemi, yeni başlayan

ANFALLEN : German Turkish

{'anfalın} saldırmak

ANFANG : German Turkish

{'anfangın} başlamak

ANFANGEN : German Turkish

" {anfa:rın} harekete geçmek; çarpmak
"

ANFANGS : German Turkish

{'anfasın} el sürmek

ANFASSEN : German Turkish

{'anfal} r hek. nöbet, kriz

ANFASSEN, : German Turkish

" {'anfasın} dokunmak, ellemek; tutmak
"

ANFECHTEN : German Turkish

" {'anfehtın} reddetmek, karşı çıkmak > rahatsız etmek; ayartmak, baştan çıkarmak
"

ANFERTIGEN : German Turkish

{'anfertigın} yapmak, imal etmek

ANFEUERN : German Turkish

{'anfoyırn} sp. teşvik etmek, cesaret vermek