Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ANSTRENGUNG : German Turkish

" en {'anştrengung} e uğraşma, gayret; yorgunluk
"

ANSTÄNDIG : German Turkish

{'anştarın} dik dik bakmak

ANTEIL : German Turkish

" n {'antayl} r pay; hisse
"

ANTENNE : German Turkish

n {an'tenı} e anten

ANTIBIOTIKUM : German Turkish

-ka {antibi'o:tikum} s antibiyotik

ANTIK : German Turkish

{an'ti:k} antika, eski

ANTIQUARIAT : German Turkish

e {antikvar'ya:t} s eski kitaplar satan dükkan. sahaf

ANTIQUITÄT : German Turkish

en {antikvi'te:t} e antika

ANTIQUITÄTENHÄNDLER : German Turkish

{antikvi'te:tınhentlır} r antikacı

ANTLITÝ : German Turkish

e {'antlits} e yüz, surat

ANTRAG : German Turkish

"
.{'antra:k} r öneri; önerge
"

ANTREFFEN : German Turkish

{'antrefın} rastlamak, karşılaşmak

ANTREIBEN : German Turkish

{'antraybın} işletmek, çalıştırmak

ANTRETEN : German Turkish

" {'antre:tın} sıraya girmek, dizilmek; (göreve) başlamak; seyahate çıkmak
"

ANTRIEB : German Turkish

{'antri:p} r tahrik, teşvik

ANTRITT : German Turkish

e {'antrit} r başlangıç

ANTUN : German Turkish

{'antu:n} giymek

ANTWORT : German Turkish

en{'antvort} e cevap, yanıt, karşılık

ANTWORTEN : German Turkish

{'antvortın} cevap vermek, yanıtlamak, karşılık vermek

ANVERTRAUEN : German Turkish

" {'anfertrauın} emanet bırakmak; inanmak, güvenmek "

ANWALT : German Turkish

e {'anvalt} r avukat

ANWEISEN : German Turkish

" {'anvayzın} göstermek; emir vermek; havale etmek
"

ANWEISUNG : German Turkish

" en {'anvayzung} e direktif, emir; tic. havale
"

ANWENDEN : German Turkish

" {'anvendın} kullanmak; uygulamak, tatbik etmek
"

ANWENDUNG : German Turkish

en {'anvendung} e uygulama: kullanma