Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ATMOSPHÄRE : German Turkish

{atmos'fe:rı} e atmosfer

ATMUNG : German Turkish

en {'a:tmung} e solunum

ATOM : German Turkish

e {a'to:m} s atom

ATOMBOMBE : German Turkish

n {a'to:mbombı} e atom bombası

ATOMKRAFT : German Turkish

e {a'to:mkraft} e nükleer kuvvet

ATOMKRAFTWORK : German Turkish

e {ato:m'kraftverk} e nükleer santral

ATTENTAT : German Turkish

e {aten'ta:t} s suikast

AUBERGINE : German Turkish

n {ober'ji:nı} e patlıcan

AUCH : German Turkish

" {auh} de, da; bile, hatta
"

AUDRUCKSVOLL : German Turkish

{'ausdruksfol} anlamlı, etkili, dokunaklı

AUFBAU : German Turkish

" e {'aufbau} r yapı; tesis; teşekkül, kuruluş
"

AUFBAUEN : German Turkish

{'aufbauın} tesis etmek kurmak, yapmak

AUFBESSERN : German Turkish

{'aufbesırn} artırmak

AUFBEWAHREN : German Turkish

{'aufbıva:rın} saklamak korumak

AUFBLASEN : German Turkish

{'aufbla:zın} şişirmek

AUFBLICKEN : German Turkish

" {'aufblikın} başını kaldırıp, bakmak; saygı duymak
"

AUFBRAUCHEN : German Turkish

{'aufbrauhın} kullanarak tüketmek

AUFBRECHEN : German Turkish

" {'aufbrehın} yola koyulmak; kırıp açmak; açılmak
"

AUFBRLNGEN : German Turkish

" {'aufbringın} yetiştirmek, büyütmek; kızdırmak; temin etmek, sağlamak
"

AUFBRUCH : German Turkish

{`aufbruh} r kalkış, hareket

AUFDECKEN : German Turkish

" {`aufdekın} ortaya çıkarmak; örtüsünü kaldırmak
"

AUFDRINGLICH : German Turkish

{'aufdringlih} sırnaşık, sulu, yavşak

AUFEINANDER FOLGEND : German Turkish

{aufay'nandırfolgınt} ardışık, birbirini izleyen

AUFEINANDERTOLGEN : German Turkish

{aufay'nandırfoigın} birbirini izlemek

AUFENTHALT : German Turkish

" e {'aufenthalt} r durma, dinlenme; gecikme
"