Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
RÜSSEL : German Turkish

" {'rüsıl} r (domuz) burun; (fil) hortum."

RÜSTEN : German Turkish

" {'rüstın} silahlanmak; de. hazırlanmak (zu, e)."

RÜSTIG : German Turkish

{'rüstih} dinç, sağlam, çevik

RÜSTUNG : German Turkish

" en {'rüstung} e hazırlık; zırh; donatım; silahlanma."

RÜSTZEUG : German Turkish

e {'rüsttsoyk} s malzeme, gereç

RÜTTELN : German Turkish

{'rütıln} sarsmak, sallamak

RÝFF : German Turkish

e {rif} s resif, kaya döküntülü kıyı

S-BAHN : German Turkish

n {'şa:bı} e hamamböceği

SAAL : German Turkish

en {'esba:n} e banliyö treni

SAAT : German Turkish

Säle {za:l} r Salon

SABBERN : German Turkish

{zebırn} gevezelik etmek

SABOTAGE : German Turkish

{zabo'ti:rın} baltalamak

SABOTIEREN : German Turkish

{'se:ın} (tohum) ekmek

SACHE : German Turkish

" n {'zahı} e şey; konu; keyfiyet; olay; huk. dava."

SACHGEMÄSS : German Turkish

{'zahgıme:s} uygun, yerinde

SACHKUNDIG : German Turkish

{zahkundih} uzman

SACHLAGE : German Turkish

n {'zahlagı} e durum, keyfiyet

SACHLICH : German Turkish

" {'zahlih} nesnel; gerçek."

SACHSCHADEN : German Turkish

" {'zahtı} yumuşak, ağır; yavaş; ılımlı; temkinli."

SACHTE : German Turkish

n {'ze:gı} e testere, bıçkı

SACHVERHALT : German Turkish

" e {'zahferhalt} r o anki durum; keyfiyet."

SACHVERSTÄNDIGE : German Turkish

n {'zahferştendigı} r uzman, bilirkişi

SACK : German Turkish

e {zak} r çuval, torba

SACKEN : German Turkish

{'zakın} çuvala koymak

SACKGASSE : German Turkish

n {'zakgası} e çıkmaz sokak