Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BEDINGUNG : German Turkish

en {bıdingung} e koşul

BEDINGUNGSLOS : German Turkish

{bı'dingungslo:s} koşulsuz, şartsız

BEDROHEN : German Turkish

{bıdro:ın} gözdağı vermek, yıldırmak, korkutmak

BEDROHUNG : German Turkish

en {bı'dro:ung} e tehdit

BEDRÄNGEN : German Turkish

" {bı'drengın} sıkıştırmak; sıkıntı vermek, rahatsız etmek."

BEDRÄNGUNG : German Turkish

en {bı'drengung} e sıkıntı

BEDÄCHTIG : German Turkish

{bı'dehtih} dikkatli, ihtiyatlı

BEDÜRFEN : German Turkish

" {bı'dürfın} s ihtiyacı olmak, gereksinim duymak; gerekmek."

BEDÜRFTIG : German Turkish

{bı'dürftih} muhtaç, yoksul

BEEFSTEAK : German Turkish

s {'bi:fsteyk} s biftek

BEEHREN : German Turkish

{bı'e:rın} onurlandırmak, şeref vermek

BEEILEN : German Turkish

{bı-'aylın} de. acele etmek

BEEINDRUCKEN : German Turkish

{bı-'ayndrukın} etkilemek, izlenim bırakmak

BEEINTRÄCHTIGEN : German Turkish

{bı'-ayntrehtigın} zarar vermek, dokunmak, etkilemek

BEENDEN : German Turkish

{bı-'endın} bitirmek

BEERDIGEN : German Turkish

{bı-'e:rdigın} toprağa vermek, gömmek

BEERDIGUNG : German Turkish

en {bı-'e:rdigung} e defin, gömme

BEERE : German Turkish

n {'be:rı} e üzüm, çilek vs. gibi meyvelerin genel adı

BEET : German Turkish

e {be:t} s tarh, yatak

BEFAHREN : German Turkish

{bı'fa:rın} (taşıtla) üzerinden geçmek

BEFANGEN : German Turkish

{bı'fangın} sıkılgan, utangaç

BEFASSEN : German Turkish

{bı'fasın} de. uğraşmak, ilglenmek

BEFEHL : German Turkish

e {bı'fe:l} r emir, direktif

BEFEHLEN : German Turkish

{bı'fe:lın} emir vermek

BEFEHLSFORM : German Turkish

en {bı'fe:lsform} e dilb. buyrum kipi, emir kipi