Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
BEWIRTSCHAFTEN : German Turkish

{bı'virtşaftın} yönetmek, işletmek

BEWIRTUNG : German Turkish

en {bı'virtung} e ikram, yedirip içirme

BEWOHNER : German Turkish

- {bı'vo:nır} r ikamet eden, oturan, sakin

BEWUNDERER : German Turkish

- {bı'vundırır} r hayran

BEWUNDERN : German Turkish

{bı'vundırn} hayran olmak

BEWUNDERUNG : German Turkish

en {bı'vundırung} e hayranlık

BEWUSST : German Turkish

{bı'vust} bilinçli

BEWUSSTLOS : German Turkish

{bı'vustlo:s} baygın

BEWUSSTLOSIGKEIT : German Turkish

en {bı'vustlo:zihkayt} e baygınlık

BEWUSSTSEIN : German Turkish

{bı'vustazyn} s bilinç

BEWÄLTIGEN : German Turkish

" {bı've:gın} devindirmek, hareket ettirmek, kımıldatmak; etkilemek, duygulandırmak; neden olmak; de. devinmek, hareket etmek, kımıldamak."

BEWÄSSERN : German Turkish

{bı've:klih} hareketli, oynak

BEWÄSSERUNG : German Turkish

en {bı'vesırung} e sulama

BEWÖLKEN : German Turkish

{bı'völkın} de. bulutlanmak, kapanmak

BEWÖLKT : German Turkish

{bı'völkt} bulutlu, kapalı

BEZAHLEN : German Turkish

{bı'tsa:lın} ödemek

BEZAUBERND : German Turkish

{bı'tsaubırnt} büyüleyici

BEZEICHNEN : German Turkish

" {bı'tsayhnın} işaretlemek; göstermek; adlandırmak."

BEZEICHNUNG : German Turkish

" en {bı'tsayhnung} e işaret; ad, isim."

BEZIEHEN : German Turkish

" {bı'tsi:ın} örtmek; (ev) taşınmak; abone olmak; almak."

BEZIEHUNG : German Turkish

en {bı'tsi:ung} e ilişki. ilgi

BEZIEHUNGSWEISE : German Turkish

" {bıtsi:ung'vayzı} veya, ya da; daha doğrusu."

BEZIRK : German Turkish

e {bı'tsirk} r bölge, alan

BEZUG : German Turkish

"
.e {bı'tsu:k} r kılıf, örtü, yüz; gelir."

BEZWEIFELN : German Turkish

{bı'tsvayfaln} kuşkulanmak, şüphe etmek