German Turkish
German Turkish
BLEICH : German Turkish
{blayh} solgun
BLEICHEN : German Turkish
{'blayhın} ağartmak, beyazlatmak
BLEIERN : German Turkish
{'blayırn} kurşun
BLEISTIFT : German Turkish
e {'blayştift} r kurşunkalem
BLEISTIFTSPITZER : German Turkish
{'blayştiftşpitsır} r kalemtraş
BLENDE : German Turkish
n {'blendı} e diyafram
BLENDEN : German Turkish
{'blendın} kör etmek. gözlerini kamaştırmak
BLICK : German Turkish
" e {blik} r bakış; manzara."
BLICKEN : German Turkish
{'blikın} bakmak
BLIND : German Turkish
{blnt} kör
BLINDDARM : German Turkish
{'blintdarm} r apandis, ek bağırsak. körbağırsak
BLINDHEIT : German Turkish
en {blinthayt} e körlük
BLINDLINGS : German Turkish
{'blintlings} körükörüne
BLINKEN : German Turkish
{'blinkın} parıldamak
BLINKLICHT : German Turkish
er {'blinkliht} s (oto) sinyal
BLITZ : German Turkish
" e {blits} r şimşek; yıldırım."
BLITZABLEITER : German Turkish
- {'blits-aplaytır} r paratoner, yıldırımsavar
BLITZLICHT : German Turkish
{'blisliht} s flaş
BLITZSCHNELL : German Turkish
{'blitsşnel} çok çabuk, yıldırım gibi
BLOCK : German Turkish
e {blok} r bloknot
BLOCKADE : German Turkish
n {blo'ka:dı} e abluka, kuşatma
BLOCKIEREN : German Turkish
{blo'ki:rın} kuşatmak
BLOCKSCHRIFT : German Turkish
en {'blokşrift} e büyük harfler
BLOND : German Turkish
{blont} sarışın
BLOSS : German Turkish
{blo:s} çıplak, açık: yalnız, sadece
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani