Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

BRATKARTOFFELN : German Turkish

{'bra:tkartofıln} e (ç.) patates kızartması

BRATPFANNE : German Turkish

n {bra:t'pfanı} e tava

BRATROST : German Turkish

{'bra:trost} r ızgara

BRATSCHE : German Turkish

n {'bra:çı} e müz. viyola

BRAUCH : German Turkish

e {brauh} r gelenek, görenek

BRAUCHBAR : German Turkish

{'brauhba:r} kullanılabilir, işe yarar

BRAUCHEN : German Turkish

{'brauhın} kullanmak, yararlanmak: ihtiyacı olmak, gereksinmek

BRAUE : German Turkish

n {'brauı} e kaş

BRAUEN : German Turkish

{'brauın} bira yapmak

BRAUEREI : German Turkish

en {brauı'ray} e bira fabrikası

BRAUN : German Turkish

" {braun} kahverengi; güneşten yanmış."

BRAUSE : German Turkish

" n {'brauzı} e duş; gazoz."

BRAUSEN : German Turkish

" {'brauzın} gürlemek; duş almak."

BRAUT : German Turkish

"
.e {braut} e gelin; nişanlı kız."

BRAUTKLEID : German Turkish

" {bra:f} uslu, terbiyeli; namuslu."

BRAV : German Turkish

"
.e {brant} r yangın; hek. kangren."

BRECHEN : German Turkish

" {'brehın} kırmak; bozmak, ihlal etmek; kırılmak."

BRECHREIZ : German Turkish

e {'brehrayts} r mide bulantısı

BREI : German Turkish

e {bray} r bulamaç, lapa

BREIT : German Turkish

{brayt} geniş

BREITE : German Turkish

" n {'braytı} e genişlik, en; enlem."

BREMSE : German Turkish

n {'bremzı} e fren

BREMSEN : German Turkish

{'bremzın} fren yapmak, frenlemek

BREMSLICHT : German Turkish

er {'bremzliht} s fren lambası

BREMSPEDAL : German Turkish

e {bremzpeda:l} s fren pedalı