Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

BÄNDIGEN : German Turkish

en {ban'di:t} r haydut

BÄR : German Turkish

s {ba:r} e bar

BÄRTIG : German Turkish

en {'ba:rtsa:lung} e peşin ödeme

BÖ : German Turkish

en {bö:} e şiddetli rüzgar

BÖRSE : German Turkish

" n {'börzı} e borsa; para çantası."

BÖS : German Turkish

{bö:s} kötü, fena, kızgın

BÖSARTIG : German Turkish

" {'bö:s-a:rtih} huysuz, kötü niyetli; hek. habis, kötücül."

BÖSCHUNG : German Turkish

en {'böşung} e eğim, iniş

BÖSE : German Turkish

" {'bö:zı} fena, kötü; kızgın."

BÖSWILLIG : German Turkish

{'bö:svilih} kötülükçü, kötü niyetli

BÜCHEREI : German Turkish

en {bü:hı'ray} e kütüphane

BÜCHERSCHRANK : German Turkish

e {'bü:hırşrank} r kitaplık

BÜCHSE : German Turkish

" n {'büksı} e teneke kutu; tüfek."

BÜCHSENÖFFNER : German Turkish

{'büksınöfnır} r konserve açacağı

BÜCKEN : German Turkish

(S.) {zih 'bükın} de. eğilmek

BÜFETT : German Turkish

s {bü'fe} s büfe

BÜFFEL : German Turkish

- {'büfıl} r manda, camız

BÜGEL : German Turkish

"
{'bügıl} r askı; kulp, sap."

BÜGELBRETT : German Turkish

er {'bü:gılbret} s ütü sehpası

BÜGELEISEN : German Turkish

{'bü:gıl-ayzın} s ütü

BÜGELN : German Turkish

{'bü:gıln} ütülemek

BÜHNE : German Turkish

n {'bü:nı} e sahne

BÜHNENBILD : German Turkish

er {'bü:nınbilt} s dekor

BÜNDEL : German Turkish

- {'bündıl} s deste, demet

BÜNDNIS : German Turkish

se {'büntnis} s ittifak, birleşme