German Turkish
DÄMON : German Turkish
en {de'mo:n} r şeytan, cin
DÄMPFEN : German Turkish
- {'dampfır} r vapur
DÄNEMARK : German Turkish
{dank} sayesinde
DÖSEN : German Turkish
{'dö:zın} kd. uyuklamak, kestirmek
DÜNE : German Turkish
n {'dü:nı} e kumul
DÜNGEN : German Turkish
{'düngın} gübrelemek
DÜNGER : German Turkish
- {'düngır} r gübre
DÜNKEL : German Turkish
{'dünkıl} r gurur, kibir
DÜNN : German Turkish
" {dün} ince; zayıf; sulu."
DÜNNDARM : German Turkish
{'dündarm} r ince bağırsak
DÜNSTEN : German Turkish
{'dünstın} buğulamak
DÜRFEN : German Turkish
{'dürfın} izinli olmak,
ebilmek,
abilmek
DÜRFTIG : German Turkish
" {'dürftih} eksik, az, yetersiz; yoksul."
DÜRR : German Turkish
" {dür} kuru; çorak; cılız."
DÜRRE : German Turkish
n {'dürı} e kuraklık, susuzluk
DÜSE : German Turkish
" n {'dü:zı} e meme, ağız; jet."
DÜSENFLUGÝEUG : German Turkish
e {'dü:zınflu:ktsoyk} s jet uçağı
DÜSTER : German Turkish
" {'dü:stır} karanlık; üzüntülü; donuk; umutsuz."
EBBE : German Turkish
" {e:bın} düz, yassı; demin, az önce."
EBEN : German Turkish
" {'da:bay} yanında; bunun dışında, ayrıca."
EBENE : German Turkish
" n {e:bını} e düzlem; yüzey; ova."
EBENFALLS : German Turkish
" {e:bınfals} aynen, bilmukabele; keza."
EBENSO : German Turkish
{e:bınzo:} keza, aynen
EBENSOVIEL : German Turkish
{e:bınzo'fi:l} o kadar, aynı derecede
EBER : German Turkish
- {e:bır} r erkek domuz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani