Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
ENTBINDEN : German Turkish

" {ent'bindın} serbest bırakmak; (çocuk) doğurmak."

ENTBINDUNG : German Turkish

" en {ent'bindung} e doğum; kurtarma."

ENTBINDUNGSANSTALT : German Turkish

en {ent'bindungsariştalt} e doğumevi

ENTBLÖSSEN : German Turkish

{ent'blö:sın} çıplak hale getirmek

ENTBLÖSST : German Turkish

{entblö:st} çıplak

ENTDECKEN : German Turkish

{ent'dekın} keşfetmek

ENTDECKER : German Turkish

- {ent'dekır} r kaşif

ENTDECKUNG : German Turkish

en {ent'dekung} e keşif

ENTE : German Turkish

n {'entı} e ördek

ENTEHREN : German Turkish

{ent'e:rın} namusunu lekelemek, çamur atmak

ENTEIGNEN : German Turkish

{ent'aygnın} kamulaştırmak, istimlak etmek

ENTFALLEN : German Turkish

" {ent'falın} elinden düşmek; hatırından çıkmak."

ENTFERNEN : German Turkish

" {ent'fernın} uzaklaştırmak; çıkarmak; de. uzaklaşmak, çekiimek."

ENTFERNT : German Turkish

{ent'fernt} uzak

ENTFERNUNG : German Turkish

en {ent'fernung} e uzaklık, mesafe

ENTFLIEHEN : German Turkish

{ent'fli:ın} kaçmak

ENTFREMDEN : German Turkish

{ent'fremdın} yabancılaştırmak

ENTFÜHREN : German Turkish

{ent'fü:rın} kaçırmak

ENTFÜHRER : German Turkish

{ent'fü:rır} r kaçıran kimse

ENTFÜHRUNG : German Turkish

en {ent'fü:rung} e kaçırma

ENTGEGEN : German Turkish

{enl'ge:gın} karşı, aykırı

ENTGEGENGEHEN : German Turkish

{ent'ge:gınge:en} karşılamak, karşılamaya gitmek

ENTGEGENGESETZT : German Turkish

{ent'ge:gıngızetst} zıt, ters, aykırı, karşıt

ENTGEGENKOMMEN : German Turkish

{ent'ge:gınkomın} karşılamak, karşılamağa gelmek

ENTGEGENNEHMEN : German Turkish

{ent'ge:gınne:mın} almak, kabul etmek