Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
HAGELSCHAUER : German Turkish

{'ha:gılşauır} e dolu fırtınası

HAGER : German Turkish

{'ha:gır} zayıf, cılız

HAHN : German Turkish

"
.e {ha:n} r horoz; musluk."

HAI(FISCH) : German Turkish

e {hay(fiş)} r köpekbalığı

HAKEN : German Turkish

"
{'ha:kın} r kanca, çengel; askı."

HALB : German Turkish

{halp} yarım

HALBER : German Turkish

{'halbır}
den dolayı

HALBIEREN : German Turkish

{hal'bi:rın} ikiye bölmek

HALBINSEL : German Turkish

n {'halp-inzıl} e yarımada

HALBJAHR : German Turkish

e {'halpya:r} s yarıyıl, sömestr

HALBKREIS : German Turkish

e {'halpkrays} r yarım daire

HALBKUGEL : German Turkish

n {'halpku:gıl} e yarımküre

HALBRECHTS : German Turkish

-{'halprehts} r sp. sağ iç

HALBSCHUH : German Turkish

e {'halpşu:} r iskarpin

HALBTAGSARBEIT : German Turkish

en {'halpta:ksarbayt} e yarım gün çalışma

HALBZEIT : German Turkish

en {halptsayt} e sp. devre, haftaym

HALELLE : German Turkish

n {'haltıştelı} e durak

HALLE : German Turkish

{'halın} çınlamak, tınlamak

HALLEN : German Turkish

{'hemoro'i:dın} (ç.) hek. hemoroit

HALLENBAD : German Turkish

er {'halınba:t} s kapalı yüzme havuzu

HALLO : German Turkish

{ha'lo:} alo!

HALM : German Turkish

e {halm} r bitki sapı

HALS : German Turkish

" e {hals} r boyun; boğaz."

HALSBAND : German Turkish

"
.e {'halsbant} s tasma; gerdanlık."

HALSKETTE : German Turkish

n {halsketı} e kolye