Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
KLAR : German Turkish

" {kla:r} açık seçik, apaçık; aydınlık; temiz; berrak."

KLARHEIT : German Turkish

n {klari'netı} e klarnet

KLARINETTE : German Turkish

" n {'kla:gı} e şikayet; huk. dava."

KLARLEGEN : German Turkish

{'kla:rlegın} açıklamak

KLASSE : German Turkish

n {'klası} e sınıf

KLASSENARBEIT : German Turkish

en {'klasınarbayt} e yazılı yoklama

KLASSENKAMPF : German Turkish

e {'klasınkampf} r sınıf kavgası (mücadelesi)

KLASSENZIMMER : German Turkish

"
{'klasıntsimır} s derslik; sınıf."

KLASSIFIZIEREN : German Turkish

{klassifi'tsi:rın} sınıflandırmak

KLASSISCH : German Turkish

{'klasiş} klasik

KLATSCH : German Turkish

e {klaç} r dedikodu

KLATSCHEN : German Turkish

" {'klaçın} dedikodu etmek; alkışlamak."

KLAUE : German Turkish

n {'klauı} e pençe

KLAUEN : German Turkish

{'klauın} kd. aşırmak, yürütmek

KLAUSEL : German Turkish

n {'klauzıl} e şart, kayıt

KLAVIER : German Turkish

e {kla'vi:r} s piyano

KLAVIERSPIELER : German Turkish

- {kl'vi:rşpi:lır} r piyanist

KLEBEMITTEL : German Turkish

- {'kle:bımitıl} s yapıştırıcı

KLEBEN : German Turkish

{'kle:bın} yapıştırmak

KLEBSTOFF : German Turkish

e {'kle:pştof} r zamk

KLEBSTREIFEN : German Turkish

-{'kle:pştrayfın} r seloteyp

KLECKS : German Turkish

e {kleks} r leke

KLEE : German Turkish

{kle:} r yonca

KLEID : German Turkish

er {klayt} s giysi, elbise

KLEIDEN : German Turkish

" {'klaydın} giydirmek; yakışmak, iyi gitmek; de. giyinmek."