Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
NÄHERUNG : German Turkish

en {'ne:ırung} e yaklaşım

OPERIEREN : German Turkish

{ope'ri:rın} ameliyat etmek

OPERNHAUS : German Turkish

er {'o:pırnhaus} s opera binası

OPERNSANGER : German Turkish

- {'o:pırnzengır} r opera şarkıcısı

OPFER : German Turkish

" {'opfır} s fedakarlık; kurban; özveri."

OPFERN : German Turkish

" {'opfırn} feda etmek; kurban etmek."

OPIUM : German Turkish

{'o:pyum} s afyon

OPLUMSÜCHTIG : German Turkish

{'o:pyumzühtih} alyonkeş

OPPONIEREN : German Turkish

{opo'ni:rın} karşı çıkmak, muhalefet etmek

OPPORTUN : German Turkish

{opor'tu:n} uygun, elverişli

OPPORTUNIST : German Turkish

en {oportu'nist} r oportünist, fırsatçı

OPPOSITION : German Turkish

" en {opozits'yo:n} e muhalefet; karşı çıkma."

OPTIK : German Turkish

{'optik} e optik, ışık bilimi

OPTIKER : German Turkish

{'optíkır} r gözlükçü

OPTIMISMUS : German Turkish

{opti'musmus} r iyimserlik

OPTIMIST : German Turkish

en {opti'mist} r iyimser

OPTIMISTISCH : German Turkish

{opti'mistiş} iyimser

OPTISCH : German Turkish

{'optiş} optik

ORAKEL : German Turkish

- {o'ra:kıl} s kehanet

ORANGE : German Turkish

{o'rangı} turuncu, kavuniçi

ORANGE (1) : German Turkish

n. {o'ra:njı} e portakal

ORANGEADE : German Turkish

{oran'ja:dı} e portakal suyu

ORCHESTER : German Turkish

{or'kestır} s orkestra

ORCHIDEE : German Turkish

n {orhı'de:} e orkide

ORDEN : German Turkish

"
{'ordın} r tarikat; nişan, madalya."