German Turkish
SPUCKE : German Turkish
{'şpukı} e tükürük
SPUCKEN : German Turkish
{'şpukın} tükürmek
SPULE : German Turkish
" n {'şpu:lı} e makara; bobin."
SPUR : German Turkish
en {şpu:r} e iz
SPÄHEN : German Turkish
{'şpe:ın} göz(et)lemek
SPÄRLICH : German Turkish
{'şpa:rıa:m} tutumlu, ekonomik
SPÄT : German Turkish
{'şpa:tın} r kürek, bel
SPÄTER : German Turkish
{'şpe:tıstıns} en geç
SPÄTESTENS : German Turkish
{şpa'tsi:rın} gez(in)mek
SPÖTTISCH : German Turkish
{şpötiş} alaylı, iğneleyici
SPÜLE : German Turkish
n {'şpü:lı} e (mutfak) lavabo
SPÜLEN : German Turkish
" {'şpü:lın} çalkalamak; yıkamak; (tuvalet) sifonu, çekmek."
SPÜLMASCHINE : German Turkish
en {'şpü:lmaşi:nı} e bulaşık makinası
SPÜLMITTEL : German Turkish
{'şpü:lmitıl} s bulaşık deterjanı
SPÜREN : German Turkish
{'şpü:rın} duymak, hissetmek
SSCHIESSPULVER : German Turkish
{'şu:spulfır} s barut
STAAT : German Turkish
" en {şta:t} r devlet; hükümet."
STAATLICH : German Turkish
" {'şta:tlih} devlete ait; resmi; ulusal."
STAATSANGEHÖRIGE : German Turkish
n {şta:tsangıhö:rigı} r yurttaş, uyruk, vatandaş
STAATSANGEHÖRIGKEIT : German Turkish
en {'şta:tsangıhö:rihkayt} e uyrukluk, yurttaşlık, vatandaşlık
STAATSANWALT : German Turkish
e {'stats-anvalt} r savcı
STAATSBANK : German Turkish
en {'şta:tsbank} e devlet (merkez) bankası
STAATSBEAMTE : German Turkish
n {'sta:tsbı:amtı} r devlet memuru
STAATSBÜRGER : German Turkish
{'şta:tsbürgır} r yurttaş
STAATSBÜRGERKUNDE : German Turkish
{'şta:tsbürgırkundı} e yurttaşlık bilgisi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani