German Turkish
ANKLEIDEKABINE : German Turkish
[die] soyunma odası
ANKLEIDEN : German Turkish
giydirmek
ANKLOPFEN : German Turkish
kapıyı vurmak, kapıyı çalmak
ANKLÄGER : German Turkish
[der] davacı
ANKNIPSEN : German Turkish
(ışık) açmak
ANKNÜPFEN : German Turkish
" bağlamak; başlamak"
ANKOMMEN : German Turkish
" varmak; yaklaşmak; beğenilmek"
ANKUNFT : German Turkish
[die] varış
ANKUNFTSZEIT : German Turkish
[die] varış zamanı
ANKURBELN : German Turkish
harekete geçirmek
ANKÜNDIGEN : German Turkish
ildirmek, haber vermek, duyurmak
ANKÜNDIGUNG : German Turkish
[die] bildiri, tebliğ
ANLACHEN : German Turkish
yüzüne gülmek, gülerek bakmak
ANLAGE : German Turkish
" [die] istidat; yetenek, kabiliyet; yeşil alan; fabrika, tesis; yatırım, plasman; kuruluş, plan"
ANLAGEPLATZ : German Turkish
[der] iskele
ANLANGEN : German Turkish
varmak, gelmek
ANLASSEN : German Turkish
" (giysi) üstünden çıkarmamak; kapamamak, söndürmemek, açık bırakmak; (makine, motor) işletmek, çalıştırmak"
ANLASSER : German Turkish
[der] starter, marş
ANLAUF : German Turkish
" hamle; hız"
ANLAUFEN : German Turkish
" başlamak; buğulanmak; rengi değişmek; limana uğramak"
ANLAß : German Turkish
" [der] neden, sebep; fırsat, vesile; bahane"
ANLAß ZU ETW GEBEN : German Turkish
neden olmak, sebep olmak, sebebiyet vermek
ANLEGEN : German Turkish
" kurmak, tesis etmek; (para) yatırmak; (giysi) giymek; iskeleye yanaşmak; koymak; nişan almak; (silahını) çevirmek, doğrultmak"
ANLEGESTELLE : German Turkish
[die] iskele
ANLEHNEN : German Turkish
" dayamak, yaslamak; aralık bırakmak"
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani