German Turkish
German Turkish
BLENDEND : German Turkish
göz kamaştırıcı, parlak, müthiş
BLICK : German Turkish
" [der] bakış, nazar; görünüm, manzara"
BLICKE BEGEGNEN SICH : German Turkish
göz göze gelmek
BLICKEN : German Turkish
akmak, göz atmak
BLICKFANG : German Turkish
[der] göz alıcı şey
BLICKFELD : German Turkish
[das] göz alanı
BLIND : German Turkish
" kör, âmâ; donuk"
BLINDDARMENTZÜNDUNG : German Turkish
[die] apandisit
BLINDDARMR : German Turkish
[der] körbağırsak
BLINDENSCHRIFT : German Turkish
[die] körler alfabesi
BLINDER PASSAGIER : German Turkish
kaçak yolcu, biletsiz yolcu
BLINDHEIT : German Turkish
[die] körlük
BLINDLINGS : German Turkish
körü körüne, gözü kapalı
BLINDSCHLEICHE : German Turkish
[die] babaköş
BLINDSCHREIBEN : German Turkish
tuşlara bakmadan yazmak
BLINKEN : German Turkish
" parlamak, parıldamak; (oto) sinyal vermek"
BLINKER : German Turkish
[der] sinyal lambası
BLINKLICHT : German Turkish
[das] sinyal lambası
BLINZELN : German Turkish
göz kırpmak
BLITZ : German Turkish
[der] şimşek, yıldırım
BLITZABLEITER : German Turkish
yıldırımlık, paratoner
BLITZEN : German Turkish
parlamak, parıldamak
BLITZLICHT : German Turkish
[das] flaş
BLITZSCHLAG : German Turkish
[der] yıldırım çarpması
BLITZSCHNELL : German Turkish
yıldırım gibi, şimşek gibi, çok çabuk
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani