Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
AUFBEHALTEN : German Turkish

(şapka vb.) çıkarmamak

AUFBEKOMMEN : German Turkish

" açmayı başarmak; (okulda ödev) verilmek"

AUFBESSERN : German Turkish

(maaş) artırmak

AUFBEWAHREN : German Turkish

" saklamak; (bagaj) emanete bırakmak"

AUFBEWAHRUNG : German Turkish

" [die] saklama; (bagaj) emanet"

AUFBIETEN : German Turkish

" kullanmak; harcamak, sarf etmek; silah altına çağırmak; (nikâhı) askıya çıkarmak"

AUFBLASEN : German Turkish

" üflemek; şişirmek"

AUFBLEIBEN : German Turkish

" açık kalmak; yatmamak, uyanık kalmak"

AUFBLENDEN : German Turkish

farları açmak

AUFBLICKEN : German Turkish

" yukarıya bakmak, başını kaldırıp bakmak; saygı duymak, hayran olmak"

AUFBLÜHEN : German Turkish

" (çiçek) açılmak; gelişmek, inkişaf etmek"

AUFBRAUCHEN : German Turkish

" tüketmek; yiyip bitirmek"

AUFBRAUSEN : German Turkish

öfkelenmek, parlamak, küplere binmek

AUFBRAUSEND : German Turkish

sinirli

AUFBRECHEN : German Turkish

" kırarak açmak; açılmak, çatlamak; yola koyulmak, yollanmak"

AUFBRINGEN : German Turkish

" açmak; moda çıkarmak; sağlamak, bulmak, temin etmek, tedarik etmek; (asker) toplamak; kızdırmak, sinirlendirmek, azdırmak"

AUFBRUCH : German Turkish

[der] gitme, yola koyulma, hareket

AUFBRÜHEN : German Turkish

(çay) yapmak

AUFBÜRDEN : German Turkish

üstüne atmak, yüklemek

AUFDECKEN : German Turkish

örtüsünü kaldırmak, üstünü açmak, kapağını açmak

AUFDREHEN : German Turkish

" (musluk) açmak; (vida) gevşetmek"

AUFDRINGLICH : German Turkish

sırnaşık, sulu, cıvık, yavşak, yılışık

AUFDRÄNGEN : German Turkish

zorla kabul ettirmek

AUFEINANDER : German Turkish

irbiri üstüne, birbiri arkasından

AUFEINANDERFOLGE : German Turkish

[die] birbirini izleme