Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
HERABLASSUNG : German Turkish

[die] tenezzül

HERABSEHEN : German Turkish

tepeden bakmak, hor görmek

HERABSETZEN : German Turkish

" indirmek, azaltmak; ucuzlatmak; küçük düşürmek, kepaze etmek, bozmak"

HERABSETZUNG : German Turkish

" [die] indirme, azaltma; küçük düşürme"

HERABWÜRDIGEN : German Turkish

küçük düşürmek, aşağılamak, alçaltmak

HERAN : German Turkish

yanına, yakınına

HERAN ZU MIR! : German Turkish

gel bana!

HERANBILDEN : German Turkish

yetiştirmek

HERANBRINGEN : German Turkish

getirmek

HERANKOMMEN : German Turkish

yaklaşmak

HERANTRETEN : German Turkish

yaklaşmak

HERANWACHSEN : German Turkish

üyümek, serpilmek

HERANZIEHEN : German Turkish

" yanına çekmek; büyütmek, yetiştirmek; eğitmek"

HERAUF : German Turkish

yukarıya

HERAUFBESCHWÖREN : German Turkish

" (ruh) çağırmak; meydan vermek, yol açmak"

HERAUFHOLEN : German Turkish

yukarıya getirmek

HERAUFKOMMEN : German Turkish

yukarı çıkmak

HERAUFSETZEN : German Turkish

yükseltmek, artırmak

HERAUFZIEHEN : German Turkish

" yukarı çekmek; yaklaşmak"

HERAUS : German Turkish

dışarı, dışarıya

HERAUS MIT DER SPRACHE! : German Turkish

çıkar baklayı ağzından!

HERAUSARBEITEN : German Turkish

elirtmek, açığa çıkarmak

HERAUSBEKOMMEN : German Turkish

" çıkarmak; bulmak, çözmek, halletmek"

HERAUSBRINGEN : German Turkish

" dışarıya çıkarmak; yayımlamak"

HERAUSFINDEN : German Turkish

ulup çıkarmak