Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

MÖBLIERT WOHNEN : German Turkish

mobilyalı evde oturmak

MÖGEN : German Turkish

" sevmek, hoşlanmak, beğenmek; istemek, arzu etmek"

MÖGLICH : German Turkish

" olanaklı, mümkün; olabilir, muhtemel"

MÖGLICHERWEISE : German Turkish

elki, ihtimal ki

MÖGLICHKEIT : German Turkish

" [die] olanak, imkân; olasılık, ihtimal"

MÖGLICHST : German Turkish

mümkün olduğu kadar

MÖHRE : German Turkish

[die] havuç

MÖNCH : German Turkish

[der] keşiş, papaz, rahip

MÖRDER : German Turkish

[der] katil, cani

MÖRTEL : German Turkish

" [der] harç; horasan"

MÖWE : German Turkish

[die] martı

MÜCKE : German Turkish

" [die] tatarcık; sivrisinek"

MÜCKENSTICH : German Turkish

[der] sivrisinek sokması

MÜDE : German Turkish

yorgun, bitkin

MÜDIGKEIT : German Turkish

[die] yorgunluk, bitkinlik

MÜHE : German Turkish

" [die] zahmet, külfet, meşakkat; özen, itina, ihtimam"

MÜHELOS : German Turkish

zahmetsiz, külfetsiz, kolay

MÜHEVOLL : German Turkish

zahmetli, külfetli, eziyetli

MÜHLE : German Turkish

[die] değirmen

MÜHSAL : German Turkish

[die] zahmet, meşakkat

MÜHSAM : German Turkish

zahmetli, meşakkatli

MÜHSELIG : German Turkish

zahmetli, yorucu, eziyetli

MÜLL : German Turkish

[der] çöp, süprüntü

MÜLLABFUHR : German Turkish

[die] çöplerin kaldırılması

MÜLLABLADEPLATZ : German Turkish

[der] çöplük