Multilingual Turkish Dictionary

German Turkish

German Turkish
NEUREICHE : German Turkish

sonradan görme

NEUROSE : German Turkish

[die] nevroz, sinirce

NEUROTIKER : German Turkish

[der] nevrozlu kimse

NEUROTISCH : German Turkish

nevrozlu

NEUTRAL : German Turkish

" tarafsız, yansız; nötr, yansız"

NEUTRALISIEREN : German Turkish

" nötrleştirmek; etkisizleştirmek; tarafsızlaştırmak"

NEUTRALITÄT : German Turkish

[die] tarafsızlık, yansızlık

NEUTRON : German Turkish

[das] nötron

NEUTRUM : German Turkish

[das] nötr, yansız, cinssiz

NEUWERT : German Turkish

[der] alış fiyatı

NEUZEIT : German Turkish

[die] yeniçağ

NEUZEITLICH : German Turkish

modern, asri

NICHT : German Turkish

değil

NICHT BESONDERS : German Turkish

" pek o kadar değil; şöyle böyle"

NICHT DOCH! : German Turkish

yapma!, yok canım!

NICHT EIN BIßCHEN : German Turkish

hiç

NICHT EIN NOCH AUS WISSEN : German Turkish

ne yapacağını bilmemek

NICHT EINMAL : German Turkish

ile değil

NICHT ERHÄLTLICH : German Turkish

ulunmaz

NICHT ETWA : German Turkish

hiç

NICHT FÜR GELD UND GUTE WORTE : German Turkish

asla, katiyen, hiçbir suretle¡

NICHT FÜTTERN! : German Turkish

(hayvanlara) yiyecek vermeyin!

NICHT GEHEUER : German Turkish

tekin değil, şüpheli¡

NICHT IM GERINGSTEN : German Turkish

asla, hiçbir surette

NICHT IN BETRACHT KOMMEN : German Turkish

söz konusu olmamak