Multilingual Turkish Dictionary German Turkish

SICH ÜBER ETW VERBREITEN : German Turkish

uzun uzadıya söz etmek

SICH ÜBERANSTRENGEN : German Turkish

çok yorulmak

SICH ÜBERARBEITEN : German Turkish

" çok çalışmak; sürmenaj olmak"

SICH ÜBERGEBEN : German Turkish

kusmak

SICH ÜBERNEHMEN : German Turkish

kendine fazla yüklenmek

SICH ÜBERREDEN LASSEN : German Turkish

kanmak, aldanmak

SICH ÜBERSCHLAGEN : German Turkish

" takla atmak; perende atmak; (sesi) çatallaşmak"

SICH ÜBERSCHNAPPEN : German Turkish

kesişmek, çapraşmak

SICH ÜBERSTÜRZEN : German Turkish

acele etmek, birbirini izlemek

SICH ÜBERTRAGEN : German Turkish

yayılmak, geçmek

SICH ÜBERWINDEN : German Turkish

nefsini yenmek, kendine hâkim olmak

SICHEL : German Turkish

" [die] orak; ayça, hilal"

SICHER : German Turkish

" emin, inanılır, güvenilir; sağlam; kesin, muhakkak; güvenli, emniyetli; tehlikesiz; herhalde, muhakkak, elbette"

SICHERGEHEN : German Turkish

izikolu bir işe girişmemek

SICHERHEIT : German Turkish

" [die] emniyet, güven; güvenlik, asayiş; kesinlik, katiyet; kesin bilgi; teminat, garanti; kefalet; rehin, depozito"

SICHERHEITSABSTAND : German Turkish

[der] (iki araç arasındaki) emniyet mesafesi

SICHERHEITSGLAS : German Turkish

[das] emniyet camı, koruma camı

SICHERHEITSGURT : German Turkish

[der] emniyet kemeri

SICHERHEITSHALBER : German Turkish

emniyet için, emin olmak için

SICHERHEITSNADEL : German Turkish

[die] çengelliiğne

SICHERHEITSSCHLOß : German Turkish

[das] emniyet kilidi

SICHERHEITSVERKEHRUNG : German Turkish

[die] emniyet tedbiri

SICHERLICH : German Turkish

elbette, muhakkak, şüphesiz

SICHERN : German Turkish

" emniyete almak, emniyet altına almak; korumak, himaye etmek; sağlamak, temin etmek"

SICHERSTELLEN : German Turkish

haczetmek, el koymak