Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KÂTİB-İ VAHY : Ottoman Turkish

Kur'an-ı Kerim âyetlerini yazan. Vahy kâtibi

KÂTİBANE : Ottoman Turkish

Kitâbet kaidesine göre, kâtipcesine

KÂTİBE : Ottoman Turkish

yazıcı kadın

KÂTİBÂNE : Ottoman Turkish

yazıcı gibi

KÂTİBÎN : Ottoman Turkish

insanın amelini yazan melekler

KÂTİM : Ottoman Turkish

(Ketm. den) Ketmeden, saklıyan, tutan. Sır saklayan

KÂTİM-İ ESRAR : Ottoman Turkish

Sır saklıyan

KÂVİYYET : Ottoman Turkish

Yakıcılık, dağlayıcılık

KÂVİŞ : Ottoman Turkish

f. Eşme, kazma

KÂVİŞGER : Ottoman Turkish

f. Kazıcı, eşici, kazan

KÂVÎ : Ottoman Turkish

(Key. den) f. Yakan, yakıcı. Dağlayan. Demirci

KÂZ : Ottoman Turkish

(Gâz) f. Makas

KÂZE : Ottoman Turkish

Uyluk dibi

KÂZİB : Ottoman Turkish

yalancı

KÂZİB(E) : Ottoman Turkish

Yalancı. Yalan söyleyen

KÂZIM : Ottoman Turkish

Öfkesini yenen, meydana vurmayan

KÂZIM : Ottoman Turkish

öfkesini yenen

KÂZIME : Ottoman Turkish

(C.: Kezâyim) Yanında bir kuyu daha olup bundan ona, ondan buna su geçen kuyu. * Büyük şehir

KÂZIMÎN-EL GAYZ : Ottoman Turkish

Öfkesini yenenler

KÂZIMÛN (KÂZIMÎN) : Ottoman Turkish

Öfkesini yenenler. Hırsını yenenler

KÂŞ : Ottoman Turkish

f. Çok istek, arzu, özleme

KÂŞİF : Ottoman Turkish

Keşfedici. Keşfeden. Gizli bir şeyi meydana çıkarıp, izah eden. Açıklayan. * Mısır'da nâhiye veya kaza idarecilerine verilen ad

KÂŞİF : Ottoman Turkish

keşfeden

KÂŞİGER : Ottoman Turkish

f. Çinici, çini yapan san'atkâr

KÂŞİH : Ottoman Turkish

Düşmanlığını gizleyip izhar etmeyen. * Dağılıp uzaklaşan kimse