Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

KÂR-I REVÂ : Ottoman Turkish

İşe yarar, kullanılabilir

KÂRAZMA : Ottoman Turkish

f. Görgülü, tecrübeli

KÂRBAN : Ottoman Turkish

f. Kervan

KÂRBAN-SARAY : Ottoman Turkish

f. Kervansaray. Şehirlerde veya yol üzerlerinde kervanların ve yolcuların gecelemelerine mahsus büyük han

KÂRD : Ottoman Turkish

f. Bıçak

KÂRDAN : Ottoman Turkish

f. İşten anlar, iş bilir

KÂRDAR : Ottoman Turkish

f. İşi elinde tutan

KÂRDİDE : Ottoman Turkish

(C.: Kâr-didegân) f. Uyanık, tecrübeli, iş bilir, görgülü

KÂRE : Ottoman Turkish

Arka yükü

KÂRFERMA : Ottoman Turkish

f. Amir, iş buyuran

KÂRGER : Ottoman Turkish

f. İş yapan, işleyen. * Etki yapan, tesir eden, nüfuzlu

KÂRGİL : Ottoman Turkish

f. Kerpiçten yapılmış bina

KÂRGİR : Ottoman Turkish

f. Taş veya harçla yapılmış olan. * İş tutan, iş yapan

KÂRGİR : Ottoman Turkish

taş yapı

KÂRGÂH : Ottoman Turkish

f. Fabrika, iş yeri. Atölye

KÂRHANE : Ottoman Turkish

f. İş yeri, iş yapılan yer. * Süt satılan yer. Süt fabrikası

KÂRİBAN : Ottoman Turkish

f. Kervan

KÂRNAME : Ottoman Turkish

f. Usta çıkacak kişilerin ustalıklarını göstermek için yaptıkları iş örneği

KÂRNEDAŞTE : Ottoman Turkish

f. İş bilmez, acemi, işten anlamaz

KÂRPERDAZ : Ottoman Turkish

f. İş düzenliyen. * Konsolos, şehbender

KÂRPERVERD : Ottoman Turkish

f. Becerikli, iş yapan, elinden bir iş gelen

KÂRSAZ : Ottoman Turkish

f. Becerikli, elinden iş gelen

KÂRVAN : Ottoman Turkish

f. (Bak: Kervan)

KÂRIAKIL : Ottoman Turkish

akla uygun

KÂRŞİNAS : Ottoman Turkish

f. İşten anlar, iş bilir