Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
KÂHİNANE : Ottoman Turkish

f. Kâhin gibi ve ona benzer şeklide haberler veren. Bir nevi zan ile gaibden haber verir gibi

KÂHİNE : Ottoman Turkish

Kadın kâhin

KÂHYA : Ottoman Turkish

Büyük konaklarda ev işlerini idare eden kimselerle san'at ve ticaret sahiplerinin işlerine bakmak üzere hükümet tarafından seçilen kimselere eskiden verilen addır

KÂİN : Ottoman Turkish

Olan. Var olan. Bulunan. Mevcut

KÂİN : Ottoman Turkish

olan

KÂİNAT : Ottoman Turkish

Var edilen şeylerin hepsi. Yaratılanlar. Mevcudat. Âlemler

KÂİNAT : Ottoman Turkish

evren

KÂİNAT-EFRUZ : Ottoman Turkish

f. Kâinatı süsleyen, cihanı donatan

KÂİNAT-I NÂİME : Ottoman Turkish

Uyuyan kâinat

KÂJ : Ottoman Turkish

f. Eğri, bükülmüş. * Şaşı

KÂLA : Ottoman Turkish

f. Kumaş. * Ev eşyası, giyim eşyası. * Sermaye, anamal

KÂLBÜD : Ottoman Turkish

f. Kalıp, şekil. * Gövde, beden, insan veya hayvan cesedi

KÂLİB (KELİB) : Ottoman Turkish

İt tutan kimse. Köpeğe av tâlim ettiren kimse

KÂLİH : Ottoman Turkish

Katı, şiddetli, şedid

KÂLUC : Ottoman Turkish

f. Küçük parmak. * Güvercin kuşu

KÂLUS : Ottoman Turkish

f. Ahmak, ebleh, akılsız

KÂLUSANE : Ottoman Turkish

f. Akılsızcasına, ahmakçasına

KÂLÎ : Ottoman Turkish

Veresiye satmak

KÂM : Ottoman Turkish

f. İstek. Arzu. Maksad. Murad. Dilek. Lezzet. * Ağzın üstü. Damak. * Koyun, sığır ağılı. * Ağaç kilit

KÂM : Ottoman Turkish

dilek, arzu

KÂM NA KÂM : Ottoman Turkish

f. İster istemez

KÂM U NÂKÂM : Ottoman Turkish

Elbette, ister istemez

KÂM-BİNAN : Ottoman Turkish

(Kâm-bin. C.) f. Bahtiyarlar, mesutlar, mutlu kimseler

KÂM-BİNÎ : Ottoman Turkish

f. Bahtiyarlık, saadet, mutluluk

KÂM-PERVER : Ottoman Turkish

(C.: Kâmperverân) Emel besleyici