Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEKFUL-ÜN ANH : Ottoman Turkish

Kendisine kefillik edilen kimse

MEKFUL-ÜN BİH : Ottoman Turkish

Kefâlet olunan kimse veya şey

MEKHUL(E) : Ottoman Turkish

(Kuhl. dan) Sürme çekilmiş, sürmeli

MEKİR : Ottoman Turkish

(Mekr) Hile. Aldatma. Oyun. Düzen. (Birisinin kötü veya iyi hâllerini öğrenmek veya kötülüğe sevketmek ya da gayesinden alıkoymak için yapılır.)

MEKK : Ottoman Turkish

Emmek. * Helâk etmek. * Noksan etmek, eksiltmek

MEKKE : Ottoman Turkish

Hicaz'da Kâbe'nin bulunduğu en mukaddes şehrin ismidir. Aynı zamanda Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) doğduğu şehirdir

MEKKE-İ MÜKERREME : Ottoman Turkish

İlk ismi Mekke olan bu şehire, Hz. Peygamber'in (A.S.M.) gelmesi ve Mukaddes Kâbe'nin putlardan temizlenmesi ile Mükerrem Mekke mânâsında bu isim verilmiştir

MEKKUK : Ottoman Turkish

(C.: Mekâkik) Birbuçuk sa' alır kile

MEKKÂR : Ottoman Turkish

Hilekâr. Düzenbaz. Çok aldatıcı. Mekir yapan

MEKKÂR : Ottoman Turkish

hileci, düzenci

MEKKÂRÎ : Ottoman Turkish

Mekkârlık, hile, düzen. Hilekârlık

MEKKÎ : Ottoman Turkish

Mekke'den olan. Mekke'ye dâir ve mensub. * Mekke'de nâzil olan âyet veya sure

MEKLA' : Ottoman Turkish

Otlu yer

MEKLUM : Ottoman Turkish

Yaralı, mecruh. Yaralanmış

MEKMEN : Ottoman Turkish

(C.: Mekâmin) Gizlenilip pusu kurulan yer. Pusu yeri

MEKMENE : Ottoman Turkish

Pusu, gizlenilecek yer. * Define, hazine

MEKMUN : Ottoman Turkish

Gizli. Saklı

MEKN : Ottoman Turkish

Kudret, kuvvet, güç

MEKNAN : Ottoman Turkish

Bir ot cinsi

MEKNE : Ottoman Turkish

(C: Miken-Mekenât) Kuş yuvası

MEKNİYYAT : Ottoman Turkish

(Mekniyye. C.) Kinayeli cümleler

MEKNUN : Ottoman Turkish

Örtülü, gizli. Saklı. * Dizilmiş. Dizili. Manzum

MEKNUN : Ottoman Turkish

örtülü, gizli

MEKNUS : Ottoman Turkish

Süpürülmüş

MEKNUZ : Ottoman Turkish

Gömülü define, örtülü, gizli. Hıfzedilmiş, mahfuz