Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEKTEB-İ HARBİYE : Ottoman Turkish

Harp okulu

MEKTEB-İ HUSUSÎ : Ottoman Turkish

Özel okul, hususi mekteb

MEKTEB-İ İ'DADÎ : Ottoman Turkish

Osmanlılar devrindeki rüştiyeden, yani eski orta mektebden sonra gelen ve talebeyi yüksek mektebe hazırlayan tahsil devresi. Lise

MEKTEB-İ İBTİDAÎ : Ottoman Turkish

İlk mekteb, ilk okul

MEKTEB-İ LEYLÎ : Ottoman Turkish

Yatılı mekteb, yatılı okul

MEKTEB-İ SULTANÎ : Ottoman Turkish

İstanbul'da Galatasaray Lisesi

MEKTEB-İ ÂLÎ : Ottoman Turkish

Yüksek mekteb, yüksek okul

MEKTUB : Ottoman Turkish

Yazılı, yazılmış kâğıt

MEKTUB-U SAMEDANÎ : Ottoman Turkish

Hiç bir şeye muhtaç olmayan Allah'ın eserleri. Yeryüzü. İnsanlar, ağaçlar, çiçekler, çekirdekler, dağlar, denizler gibi çok hakikatlı mâna ifâde eden Allah'ın mektupları

MEKTUB-U SÂMÎ : Ottoman Turkish

Başbakanlık (sadaret) makamından yazılan resmi mektublar

MEKTUBAT : Ottoman Turkish

Mektublar. Yazılı kâğıtlar. * Bazı meşhur ve mühim kitapların ismi. * Bir yerden başka bir yerdeki şahsa gönderilen yazılı kâğıtlar. * Risale-i Nur Külliyatından bir mecmuanın ismi

MEKTUF : Ottoman Turkish

İki eli arkasına bağlanmış olan

MEKTUM : Ottoman Turkish

Gizli. Saklı. Gizli kalmış. * Hükümetten gizli tutulan

MEKTUMAT : Ottoman Turkish

(Mektume. C.) Hükümetten kaçırılarak gizlenmiş ve yazdırılmamış nüfus, mal veya gelir

MEKTÛB : Ottoman Turkish

mektup, yazılan

MEKTÛBE : Ottoman Turkish

yazılmış

MEKTÛBÂT : Ottoman Turkish

mektuplar

MEKTÛM : Ottoman Turkish

gizli, saklı

MEKUR : Ottoman Turkish

Hileci, yalancı, dolandırıcı

MEKYES : Ottoman Turkish

Akıllılık ve ferâsetle bilinen kimse

MEKYUL : Ottoman Turkish

Kile ile ölçülmüş

MEKZEBE : Ottoman Turkish

Yalan söz, doğru olmayan kelâm. Palavra

MEKZUBE : Ottoman Turkish

Palavra, yalan söz

MEKZUM : Ottoman Turkish

Kederli, hüzünlü, tasalı, üzüntülü, gamlı

MEKÂDİR : Ottoman Turkish

miktarlar