Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MENFÎ : Ottoman Turkish

olumsuz, sürgün

MENFÛR : Ottoman Turkish

nefret edilen

MENGENE : Ottoman Turkish

Tazyik veya sıkıştırma için kullanılan demir veya tahta âlet

MENGUŞ : Ottoman Turkish

f. Küpe

MENH : Ottoman Turkish

Verme, ihsan etme

MENHAR : Ottoman Turkish

(C.: Menâhir) Hayvan kesilecek yer. Hayvan boğazlanan yer. Mezbaha

MENHAT : Ottoman Turkish

Mâni, nehyedici, engel

MENHEB : Ottoman Turkish

Yağma etmek. Yağma edecek yer

MENHEC : Ottoman Turkish

(C.: Menâhic) Geniş, açık yol

MENHEC-İ SEDÂD : Ottoman Turkish

Doğruluk yolu. Sırât-ı müstakim

MENHEL : Ottoman Turkish

(C.: Menâhil) Hayvan sulanan yer. * Menzil, durak. Konaklanacak yer

MENHERE : Ottoman Turkish

(C: Menâhir) Mahalle arasındaki süprüntülük

MENHİR : Ottoman Turkish

(C.: Menâhir) Burun deliği

MENHİYAT : Ottoman Turkish

yasaklananlar

MENHİYYAT : Ottoman Turkish

Şer'an haram edilenler. Yasak edilmiş, İlâhi emirle men'edilmiş olanlar. Nehyedilenler. Yasak olanlar

MENHUB : Ottoman Turkish

Korkak adam. * Muhtar, müntehab, seçkin

MENHUB(E) : Ottoman Turkish

(Nehb. den) Talan edilmiş, yağma edilmiş

MENHUM : Ottoman Turkish

Nasıl yerse yesin karnı doymaz kimse. * Bir şeye çok hırs gösteren kişi

MENHUS : Ottoman Turkish

Zayıf, etsiz

MENHUT : Ottoman Turkish

Yontulmuş. Tıraş edilmiş. Yontulmuş ağaç

MENHUŞ : Ottoman Turkish

Yılan, akrep cinsinden bir hayvan tarafından sokulmuş

MENHÎ : Ottoman Turkish

Şer'an yapılması yasak olan, haram olan şey

MENHÎ : Ottoman Turkish

yasaklanan

MENHÛS : Ottoman Turkish

uğursuz

MENİ : Ottoman Turkish

Erkek veya dişinin bel suyu. Döl suyu. Nutfe. Sperma