Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MENSİYY : Ottoman Turkish

Unutma yeri. * Hiç bahsedilmeyen terkedilmiş nesne

MENSUB : Ottoman Turkish

Bir şeye veya kimseye nisbeti olan, alâkası bulunan. Bir şeyle ilgili olan

MENSUB : Ottoman Turkish

ağlı, ait, ilgili

MENSUBİYET : Ottoman Turkish

ağlılık, aitlik

MENSUBİYYET : Ottoman Turkish

Mensubluluk, ilgili, bağlı oluş. Alâkalı bulunuş

MENSUBÂT : Ottoman Turkish

(Mensub. C.) Bir yere mensub olanlar. Bir yerin adamları

MENSUBÂT : Ottoman Turkish

ağlılar, ilgililer

MENSUBÎN : Ottoman Turkish

(Mensub. C.) Mensublar. Mensub ve alâkadar olanlar. Bir daire veya yerin adamları

MENSUC : Ottoman Turkish

(Nesc. den) Dokunmuş, dokunulmuş, dokunulan. Örülmüş. İşlenmiş

MENSUCÂT : Ottoman Turkish

Bez veya kumaş gibi dokumak suretiyle yapılan tezgâh veya fabrika mahsulü mallar

MENSUCÂT-I HARİRİYYE : Ottoman Turkish

İpek dokumalar

MENSUH : Ottoman Turkish

(Nesh. den) Hükmü kaldırılmış. Nesholunmuş. Hükümsüz bırakılmış

MENSUK : Ottoman Turkish

(Nesk. den) Düzgün olarak dizilmiş olan

MENSUR : Ottoman Turkish

"(Nesr. den) Dağılmış. Saçılmış. * Gece vaktinde güzel kokan bir çiçek. * Edb: Manzum olmayan nesir halindeki yazı. Bunun mânaca çok güzel ve şiir gibi ahenkli yazılmış olanına ""mensur şiir"" denir."

MENSUR : Ottoman Turkish

nesirli

MENSUS : Ottoman Turkish

(Bak: Mansus)

MENSÎ : Ottoman Turkish

(Mensiyye) (Nisyan. dan) Unutulmuş, hatırdan çıkmış

MENSÛC : Ottoman Turkish

dokunmuş

MENSÛCÂT : Ottoman Turkish

dokunanlar

MENSÛH : Ottoman Turkish

hükmü kaldırılmış

MENSÛS : Ottoman Turkish

âyet ve hadîs gibi kesin delillerle tesbit edilmiş olan

MENSIB : Ottoman Turkish

(C: Menâsıb) Demir sayacak. * Asıl. * Mertebe, derece

MENTEC : Ottoman Turkish

Doğuracak vakit

MENUAT : Ottoman Turkish

Men'etmeler. Yasaklar

MENUC : Ottoman Turkish

Sütü diğer develerden sonra çekilen deve