Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MENÂHİC : Ottoman Turkish

metodlar

MENÂHÎ : Ottoman Turkish

yasaklananlar

MENÂKIB : Ottoman Turkish

hayat hikâyeleri

MENÂM : Ottoman Turkish

uyku

MENÂMEN : Ottoman Turkish

uykudayken

MENÂR : Ottoman Turkish

ışık tutucu

MENÂSIK : Ottoman Turkish

ibadet yerleri

MENÂTIK : Ottoman Turkish

mıntıkalar, bölgeler

MENÂZİL : Ottoman Turkish

inilen yerler

MENÂZIR : Ottoman Turkish

manzaralar

MENÎ : Ottoman Turkish

f. Benlik. Benlik iddiası. Hodbinlik

MENŞAR : Ottoman Turkish

Yayıp dağıtacak yer. * Öldükten sonra dirilecek yer

MENŞAT : Ottoman Turkish

(C: Menâşıt) Neşat, sürur, neşe

MENŞE' : Ottoman Turkish

(Neş'et. den) Esas. Kök. Bir şeyin çıktığı, neş'et ettiği yer. Beslenip yetişilen yer

MENŞED : Ottoman Turkish

İsteme, talebetme

MENŞELE : Ottoman Turkish

Küçük parmağın yüzük takılan yeri

MENŞER : Ottoman Turkish

Neşredilip dağıtılan yer

MENŞUD : Ottoman Turkish

Matlup, istenen şey

MENŞUR : Ottoman Turkish

(Neşr. den) Neşrolunmuş. Dağıtılmış. Yayılmış. Herkese ilân edilmiş. * İşleri dağınık. Perişan. * Sultanın emri, mühürsüz mektubu, fermanı. * Bayrak. * Mat: Alt ve üst tabanları birbirine müsavi ve müvâzi (eşit ve paralel), kenarları da müsâvi ve müvâzi olup yüzleri birbirine benzeyen şekil. Prizma

MENŞUR-U MUKADDES : Ottoman Turkish

Mukaddes ferman. (Kelime-i şehadet kastedilmektedir)

MENŞÊ : Ottoman Turkish

esas, kök, kaynak

MENŞÛR : Ottoman Turkish

yayılmış

MER : Ottoman Turkish

f. Elli (Sayısı). Hamsin. (50)

MER' : Ottoman Turkish

Ot çok olmak

MER'A : Ottoman Turkish

Aynalar