Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

MERAK-ÂVER : Ottoman Turkish

Merak verici. Merak veren

MERAKİB : Ottoman Turkish

(Merâkibe) (Araba, at, kayık, vapur gibi) binecek vasıtalar. Merkebler

MERAKİB-İ BAHRİYE : Ottoman Turkish

Vapur, gemi, tekne, kayık vs. gibi deniz nakil vâsıtaları

MERAKİB-İ BERRİYE : Ottoman Turkish

Araba, otomobil, kamyon, at vs. gibi kara nakil vasıtaları

MERAKİD : Ottoman Turkish

(Merkad. C.) Merkadlar, kabirler, mezarlar

MERAKİZ : Ottoman Turkish

Merkezler. Karargâhlar. Karar yerleri

MERAKÂVER : Ottoman Turkish

f. Merak verici. Düşündürücü. Meraklandırcı

MERAKÂVER : Ottoman Turkish

merak verici

MERAKÎ : Ottoman Turkish

Vesvese ve kuruntu içinde bulunan kimse. * (Mirkat. C.) Merdivenler, basamaklar

MERAKIM : Ottoman Turkish

(Mirkam. C.) Kalemler. Yazma işinde kullanılan âletler

MERAL : Ottoman Turkish

(Aslı, marâl'dır) Ceylan, karaca, dişi geyik

MERAM : Ottoman Turkish

Maksad. Niyet. Arzu. İstek. İçten tasarlanan

MERAMBAHŞ : Ottoman Turkish

f. Bir kimseye isteyip arzuladığı şeyi veren

MERAMİ : Ottoman Turkish

(Mermi. C.) Mermi atma yeri. Mermiler. * Nişan okları

MERAMİR : Ottoman Turkish

Çok etli, şişman kişi

MERANET : Ottoman Turkish

Yumuşaklık. * Bir mâdenin çekiç vasıtası ile dövüldüğünde yayılması vasfı

MERARE : Ottoman Turkish

(C: Merâir) Öd kesesi

MERARET : Ottoman Turkish

Acılık. Tatsızlık

MERARET-İ ESARET : Ottoman Turkish

Esirliğin acılığı

MERASET : Ottoman Turkish

şiddet

MERASİD : Ottoman Turkish

(Mersad. C.) Gözetleme yerleri, rasat yerleri

MERASİM : Ottoman Turkish

(Mersem. C.) Resmi merasimler. Âdet hükmündeki gösterişler. Resmi muameleler. * Şiveler. Âdetler

MERASÎ : Ottoman Turkish

(Mersâ. C.) Limanlar. Gemilerin sığınıp barındıkları yerler

MERATİ' : Ottoman Turkish

(Merta. C.) Çayırlıklar, mer'alar, otlaklar

MERATİB : Ottoman Turkish

Mertebeler. Basamaklar. Kademeler. Dereceler