Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MERDUD : Ottoman Turkish

Reddolunmuş. Kabul edilmemiş. Geri döndürülmüş. Kovulmuş. (Namaz kılmayan hâindir, hâinin hükmü merduddur.)

MERDUD-ÜŞ ŞEHÂDET : Ottoman Turkish

Şahitlikleri kabul edilmiyenler. * Fâsık, yani devamlı günah işleyenler, yalan söyleyenler, müslümanları aldatan kimseler merdud-üş şehâdettir

MERDUDİYET : Ottoman Turkish

Merdudluk. Kovulmuşluk, geri çevrilmişlik

MERDÂNE : Ottoman Turkish

mertçe

MERDÎ : Ottoman Turkish

f. Erlik, erkeklik. * Merdlik, cesurluk, yiğitlik. * İnsanlık, hamiyet

MERDÛD : Ottoman Turkish

eddedilmiş

MERDÜM : Ottoman Turkish

f. İnsan. Adam

MERDÜM-AZAR : Ottoman Turkish

f. İnsanları inciten. Halka eziyet veren

MERDÜM-İ ÇEŞM : Ottoman Turkish

Gözbebeği

MERDÜMAN : Ottoman Turkish

(Merdüm. C.) f. İnsanlar, kişiler, adamlar

MERDÜME : Ottoman Turkish

f. Gözbebeği

MERDÜMEK : Ottoman Turkish

f. Küçük adam. Bebek

MERDÜMGİRİZ : Ottoman Turkish

İnsanlardan sıkılan, kalabalıktan hoşlanmayıp yalnızlık isteyen

MERDÜMGİRİZ : Ottoman Turkish

insanlardan sıkılan, yalnızlığı seven

MERDÜMGİRİZANE : Ottoman Turkish

kalabalıktan sıkılıp yalnızlık isteyerek

MERDÜMHAR : Ottoman Turkish

f. Yamyam. * İnsan eti yiyen vahşi hayvan

MERDÜMKÜŞ : Ottoman Turkish

f. Katil. Adam öldüren. İnsan katleden

MERDÜMZAD : Ottoman Turkish

f. İnsan oğlu. Beni Adem

MERDÜMÎ : Ottoman Turkish

f. Adamlık, insanlık

MEREB : Ottoman Turkish

İnsan toplanan yer.ME'REBE $ (Me'ribe)
(C: Meârib) İhtiyaç. * Ümitli bulunma. Ümitvar olmak

MEREC : Ottoman Turkish

Kararsız ve mütehayyir olma. * Mecburi olma

MERED : Ottoman Turkish

Kötülükte inad. * Sakal belirmemek, sakal çıkmamak

MEREDE : Ottoman Turkish

(Mârid. C.) İnadçılar, muannidler, direnenler

MEREHAN : Ottoman Turkish

Sevinç, ferah, sürur. * Zayıf olma. * Fâsid olmak. * Kurumak

MEREK : Ottoman Turkish

Köy evlerinin yanında ot, saman ve yaprak gibi şeylerin ve umumiyetle hayvan yiyeceklerinin muhafazasına mahsus kârgir veya kerpiçten yapılmış bina. Samanlık