Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MİSYON : Ottoman Turkish

Fr. Bir vazife ile bir yere gönderilen hey'et. * Bir şahıs veyâ hey'ete verilen vazife

MİSYON : Ottoman Turkish

vazife

MİSYONER : Ottoman Turkish

Fr. Hıristiyanlığı neşre ve tanıtmağa çalışan kimse

MİSYONER : Ottoman Turkish

Hıristiyanlığı yaymakla görevli kimse

MİSÂL : Ottoman Turkish

örnek, bir alem adı

MİSÂLÎ : Ottoman Turkish

misâl hâlinde, misâlle ilgili

MİSÂLÎYE : Ottoman Turkish

misâlle ilgili olan

MİT'AM : Ottoman Turkish

(C.: Matâim) Çok yemek yiyen. Yemeği bol olan

MİT'EM : Ottoman Turkish

Bir defalık ikiz doğuran kadın

MİTA' : Ottoman Turkish

Bir şeyin son bulduğu yerin sonu. * Geniş yol. * Yolların birleştiği yer

MİTADE : Ottoman Turkish

Matkap başı

MİTAM : Ottoman Turkish

Her zaman ikiz doğuran kadın

MİTAN : Ottoman Turkish

(C: Meyâtın) At yarıştırdıkları yer

MİTAT : Ottoman Turkish

(Bak: Midhat)

MİTE : Ottoman Turkish

Bir nevi ölmek

MİTHARA : Ottoman Turkish

(Tahâret. den) Matara

MİTİN : Ottoman Turkish

f.. Taşları kayaları paçalamada kullanılan büyük çekiç

MİTİNG : Ottoman Turkish

İng. İçtimaî ve siyasî bir mes'ele için yapılan büyük toplantı

MİTİNG : Ottoman Turkish

ir gaye uğruna yapılan büyük toplantı

MİTOLOJİ : Ottoman Turkish

Fr. Efsane bilgisi

MİTOLOJİ : Ottoman Turkish

efsane ilmi

MİTRALYÖZ : Ottoman Turkish

Fr. Makinalı tüfek

MİTRALYÖZ : Ottoman Turkish

makinalı tüfek

MİTRES : Ottoman Turkish

Kapı ardınca koydukları ağaç

MİV : Ottoman Turkish

f. Kıl