Ottoman Turkish
MİVE : Ottoman Turkish
Meyve kelimesinin aslıdır
MİYAH : Ottoman Turkish
(Mâ. C.) Sular
MİYAH-I CÂRİYE : Ottoman Turkish
Akar sular
MİYAH-I HÂRRE : Ottoman Turkish
Kaplıca suları gibi olan sıcak sular
MİYAH-I MALİHE : Ottoman Turkish
Tuzlu sular
MİYAH-I MERRE : Ottoman Turkish
Acı sular
MİYAN : Ottoman Turkish
f. Orta, ara, vasat, meyan
MİYAN : Ottoman Turkish
orta, ara
MİYANBEND : Ottoman Turkish
f. Kemer, kuşak
MİYANBESTE : Ottoman Turkish
f. Bel bağlamış. * Mc: Hemen işe hazır
MİYANE : Ottoman Turkish
f. Ara. * Orta, vasat. * Helva gibi bazı yemeklerin pişme kıvamı. * Ortaya serilen halı. * Gerdanlığın ortasındaki büyük inci
MİYANSER : Ottoman Turkish
f. Yarısı kıymetli taşlarla süslü bir cins taç
MİYANSERA : Ottoman Turkish
(Miyânserây) Avlu. Ev meydanı
MİYANÎ : Ottoman Turkish
(Minâ. C.) Limanlar
MİYERE : Ottoman Turkish
Taam, yemek
MİYSERE : Ottoman Turkish
(C: Mevâsir) Eyer yastığı. * Eyer altına koydukları keçe. * Çul içine koyulan keçe. * Yatacak döşek, yatak
MİZ : Ottoman Turkish
Misâfir. * Sofra, mâide. * Temiz, pak
MİZ'A : Ottoman Turkish
Ayıracak alet. Kesecek alet
MİZ'AC : Ottoman Turkish
Bir yerde karar etmeyen kadın
MİZAB : Ottoman Turkish
(C.: Meâzib) Oluk, su yolu
MİZAB-I BÂRÂN : Ottoman Turkish
Yağmur oluğu
MİZAC : Ottoman Turkish
Huy, tabiat, fıtrat, bünye. * Bir şeyle karıştırılmış olan başka bir şey
MİZAC-DAN : Ottoman Turkish
f. Mizac bilen, mizaçtan anlıyan
MİZAC-I NÂZİK : Ottoman Turkish
İnce yaradılış. Nâzik tabiat
MİZACGİR : Ottoman Turkish
f. Mizâc ve keyiflere göre hareket eden
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani