Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUHTALE : Ottoman Turkish

Hileci ve dalavereci kadın

MUHTAN : Ottoman Turkish

Kendisine hıyanet edilen kimse. * Hâin. Hıyanet eden

MUHTAR : Ottoman Turkish

İhtiyar eden. Seçilmiş olan. * Hareketinde serbest olan. İstediğini yapmakta serbest olan. Hür. * Köyde veya şehrin mahallesinde seçimle o semtin idâre ve hükümet işlerini üzerine alan kimse. * Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir ism-i şerifi

MUHTAR : Ottoman Turkish

kendi iradesiyle hareket edebilen

MUHTARİYET : Ottoman Turkish

Muhtarlık. Kendi kendine hareket edebilme. İhtiyar ve iradesi kendi elinde olma

MUHTARİYET : Ottoman Turkish

hareket serbestisi olan

MUHTASAR : Ottoman Turkish

Az. Kısa. Uzun olmayan. * Tekellüfsüz. * İhtisar edilmiş. Kısaltılmış

MUHTASAR : Ottoman Turkish

kısa

MUHTASARAN : Ottoman Turkish

Kısa olarak. Muhtasar olarak. Kısaltılmış tarzda

MUHTASARAN : Ottoman Turkish

kısaca

MUHTASS : Ottoman Turkish

(C: Muhtassin) (Husus. dan) Bir şeye veya bir kimseye ait olan

MUHTASSAN : Ottoman Turkish

Ençok, bilhassa. Daha ziyâde

MUHTASSÎN : Ottoman Turkish

(Muhtass. C.) (Husus. dan) Bir şeye mahsus olanlar, bir kimseye ait olan şeyler

MUHTASID : Ottoman Turkish

(Hasad. dan) Ekinci, çiftçi. İhtisâd eden, ekin biçen

MUHTASIM : Ottoman Turkish

Düşmanlık yapan. Adavet eden. Husumet eden

MUHTASIRA : Ottoman Turkish

Kısaltma. Hülâsa

MUHTATİB : Ottoman Turkish

Nikâhla isteyen

MUHTATİF : Ottoman Turkish

Göz kamaştıran. * Kapıp götüren

MUHTAZAR : Ottoman Turkish

Hazırlanmış. * Ölüme hazır

MUHTAZI' : Ottoman Turkish

Boyun eğen. Tevâzu yapan. Alçak gönüllülük gösteren

MUHTAZIB : Ottoman Turkish

Renklenen, boyanan

MUHTAZIR : Ottoman Turkish

Can çekişen

MUHTAZIRANE : Ottoman Turkish

Can çekişiyormuşcasına

MUHTAZIÂNE : Ottoman Turkish

f. Alçak gönüllülükle. Tevâzu ve mahviyetle. Boyun eğerek

MUHTEBA : Ottoman Turkish

"Dizlerini yere dikip ellerini dizlerine kavuşturup oturan; dizlerini iple bağlayıp oturan kimse."