Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MÜZÂHERET : Ottoman Turkish

koruma, yardım

MÜZÂHİR : Ottoman Turkish

koruyan, yardımcı

MÜZÂKERE : Ottoman Turkish

ir konuyu anlamak için karşılıklı konuşma, ders çalışma

MÜZÂYAKA : Ottoman Turkish

darlık, yokluk

MÜZÂYEDE : Ottoman Turkish

artırma, satış

MÜZÎC : Ottoman Turkish

taciz eden, rahatsız eden

MÜŞABBİH : Ottoman Turkish

enzeten

MÜŞAHHAS : Ottoman Turkish

şahıslanmış, somut

MÜŞAHHAT : Ottoman Turkish

kavga, niza, çekişme

MÜŞEBBEH : Ottoman Turkish

enzetilen

MÜŞEBBEHÜHBİH : Ottoman Turkish

kendisine benzetilen

MÜŞEBBİHE : Ottoman Turkish

Allahı insana benzeten sapık görüş

MÜŞEBBIT : Ottoman Turkish

ayak kaydıran, tehlikeye atan

MÜŞEDDED : Ottoman Turkish

şiddetlendirilmiş

MÜŞERREF : Ottoman Turkish

şereflenen

MÜŞERREFİYET : Ottoman Turkish

şereflenme

MÜŞERRÎ : Ottoman Turkish

şeriatın kurucusu

MÜŞEVVEŞ : Ottoman Turkish

düzensiz, karışık

MÜŞEVVEŞİYET : Ottoman Turkish

karışıklık, dağınıklık

MÜŞEVVİK : Ottoman Turkish

teşvik eden, isteklendiren

MÜŞEVVİKÂNE : Ottoman Turkish

teşvik edercesine, isteklendirircesine

MÜŞEYYED : Ottoman Turkish

kuvvetlendirilmiş, sağlamlaştırılmış

MÜŞFİK : Ottoman Turkish

şefkatli

MÜŞFİKKÂRÂNE : Ottoman Turkish

şefkat edercesine

MÜŞFİKÂNE : Ottoman Turkish

şefkatlice, acıyıp severek