Ottoman Turkish
NESNE : Ottoman Turkish
şey, tamlayıcı, tümleç
NESR : Ottoman Turkish
(Nesir) Çoğaltmak, saçmak, yaymak. * Manzum olmayan söz veya yazı
NESR : Ottoman Turkish
nesir, düz yazı
NESRE : Ottoman Turkish
Büyük geniş gömlek. * Hayvanın tiksirip burnundan sümüğünü çıkarması. * Menazil-i kamerden iki yıldız
NESREN : Ottoman Turkish
Nesir olarak, manzum olmadan yazılan yazı. * Çoğaltmak suretiyle
NESRİN : Ottoman Turkish
Yabani gül
NESS : Ottoman Turkish
İfşa etmek, açıklamak. * Gayret ve hamiyyet etmek
NESSABE : Ottoman Turkish
Nesepleri iyi bilen kimse
NESSAC : Ottoman Turkish
Dokuyucu, dokuyan, çuhacı
NESSAC : Ottoman Turkish
dokuyucu
NESSAF : Ottoman Turkish
Gagası büyük bir kuş
NESSAR : Ottoman Turkish
Dağıtan, saçan, neşreden. * Parlatan
NEST : Ottoman Turkish
Sâkin olmak
NESTEİNU : Ottoman Turkish
"""Biz senden yardım, inayet dileriz, istiane ederiz"" meâlinde duâ."
NESTER : Ottoman Turkish
(Nesteren-Nesterin-Nesterun) f. Ağustos gülü, yaban gülü
NESTERİNZAR : Ottoman Turkish
f. Gül bahçesi. Güllük
NESUC : Ottoman Turkish
Üstünde yük doğru durmayan deve
NESV : Ottoman Turkish
İzhar etmek, göstermek, açıklamak
NESY : Ottoman Turkish
Unutma, nisyan. * Unutulmuş
NESYEN MENSİYYEN : Ottoman Turkish
Tamamıyla unutulmuş, tamamen hatırdan çıkmış
NESÎM : Ottoman Turkish
hoşa giden rüzgâr
NETA : Ottoman Turkish
(Nütü') Yaranın şişmesi. * Yüksek olmak
NETAİC : Ottoman Turkish
(Netayic) (Netice. C.) Neticeler
NETANE : Ottoman Turkish
Çirkin kokmak, pis kokmak
NETB (NÜTÜB) : Ottoman Turkish
Büyük olmak, gövdeli olmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani