Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
NETC : Ottoman Turkish

Doğurmak

NETF : Ottoman Turkish

Kıl yolma

NETG : Ottoman Turkish

Alayla gülmek. * Bir kimseyi ayıplamak

NETH : Ottoman Turkish

Koparmak. * Çıkarmak

NETİCE : Ottoman Turkish

(C.: Netâic) Son, gaye. Semere, hülâsa. * Döl, evlâd

NETİCE : Ottoman Turkish

sonuç

NETİCE-İ HAYAT : Ottoman Turkish

Hayatın neticesi ve gayesi

NETİCE-İ HİLKAT : Ottoman Turkish

Yaratılışın sonu, gayesi. Yaratılmanın neticesi

NETİCE-İ KELÂM : Ottoman Turkish

Sözün kısası

NETİCE-İ MA'KÛSE : Ottoman Turkish

Aksi netice, ters netice

NETİCEBAHŞ : Ottoman Turkish

f. Neticelendiren, sonuçlandıran. Netice veren

NETİCEPEZİR : Ottoman Turkish

f. Son bulmuş, neticelenmiş

NETK : Ottoman Turkish

Bir şeyi şiddetle çekmek ve cezbetmek

NETL (NETEL) : Ottoman Turkish

Önüne çekmek. * Deve kuşu yumurtasının içini su ile doldurup bir yere gömmek

NETN : Ottoman Turkish

Fena kokmak. Kötü, kerih koku

NETNUN : Ottoman Turkish

Bir ağaç cinsi

NETR : Ottoman Turkish

Cezbetmek, kendine çekmek. * Taan etmek, çekiştirmek. * Bozulmak, fâsid ve zâyi olmak

NETS : Ottoman Turkish

Deri yüzmek. * Bir şeyin yerinden ayrılması

NETUC : Ottoman Turkish

Çıkma. *Ağaç posası

NETÂİC : Ottoman Turkish

neticeler, sonuçlar

NETŞ : Ottoman Turkish

Çıkarmak. * Yolmak

NEUR : Ottoman Turkish

Çivit

NEUZÜ : Ottoman Turkish

"""Sığınırız"" meâlinde fiil."

NEUZÜ-BİLLÂH : Ottoman Turkish

Allah'a sığınırız, Allah korusun

NEV : Ottoman Turkish

f. Yeni, tâze, cedid. Son zamanda çıkmış