Ottoman Turkish
NİKÂT : Ottoman Turkish
(Nükte. C.) Nükteler. İnce mânâlar. * İnce mânâlı, şakalı ve zarif sözler
NİKÂT : Ottoman Turkish
nükteler, incelikler
NİKÂYET : Ottoman Turkish
Düşmanı kılıçtan geçirme
NİKÎ : Ottoman Turkish
f. İyilik, iyi olma
NİL : Ottoman Turkish
Mısırda bulunan büyük bir nehir
NİLE : Ottoman Turkish
f. Çivit
NİLU-BERG : Ottoman Turkish
f. Nilüfer
NİLÎ : Ottoman Turkish
Mavi, çivit rengi
NİLÎ PERDE : Ottoman Turkish
Gökyüzü, sema
NİLÜFER : Ottoman Turkish
f. Beyaz, mavi ve sarı çiçekler açan bir cins su bitkisi. * Bursa yakınlarında akan bir akarsu
NİM : Ottoman Turkish
Eski kürk. * Bir ot cinsi
NİMAL : Ottoman Turkish
(Neml. C.) Karıncalar
NİMAR : Ottoman Turkish
(Nimr. C.) Kaplanlar
NİMAT : Ottoman Turkish
(Nemat. C.) Örtüler, ihramlar
NİMBİSMİL : Ottoman Turkish
f. İyice boğazlanmayıp yarı kesilmiş olan
NİME : Ottoman Turkish
f. Yarım, nısf, yarı
NİME NİME : Ottoman Turkish
f. Parça parça, yarım yarım
NİME-İ RUZ : Ottoman Turkish
Günün ortası. Yarım gün
NİME-RUZ : Ottoman Turkish
(Bak: Nime-i ruz)
NİMGERM : Ottoman Turkish
f. Pek sıcak olmayan. Ilık
NİMHAB : Ottoman Turkish
f. Yarı uykulu, mahmur
NİMHANDE : Ottoman Turkish
f. Gülümseme, tebessüm
NİMKÜŞTE : Ottoman Turkish
f. Yarı öldürülmüş, yarı kesilmiş olan
NİMLAHZA : Ottoman Turkish
f. Yarım bakış. Gözucuyla bakış. * Çok kısa zaman
NİMMANZUR : Ottoman Turkish
f. Yarı görülen. Bulanık olarak görülen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani