Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
PESENDİDE : Ottoman Turkish

f. Beğenilmiş, seçilmiş, müntehab

PESENDÂNE : Ottoman Turkish

Beğenecek yolda, beğenmek suretiyle

PESİN : Ottoman Turkish

f. Sonraki, gerideki, en son

PESMANDE : Ottoman Turkish

f. Geri kalmış, geride bulunan, bâkiye. * Artmış, artık

PESMANDE-HOR : Ottoman Turkish

f. Artık yiyen

PESPERDE : Ottoman Turkish

f. Perde arkası, gizli iş

PESREV : Ottoman Turkish

f. Arkadan gelen. * Uşak, hizmetçi

PEST : Ottoman Turkish

f. Alçak, aşağı. Hafif, yavaş ses. * Sesi galiz, kalın ve korkunç olan

PEST : Ottoman Turkish

alçak, yavaş

PESTBAHT : Ottoman Turkish

f. Talihsiz. Bahtı fenâ olan

PESTPAYE : Ottoman Turkish

(C.: Pestpayegân) Payesi, derecesi aşağı olan, âdi. Alçak. Bayağı. Pespaye

PESTPAYE : Ottoman Turkish

pespaye, alçak

PESTPERDE : Ottoman Turkish

f. Alçak ve hafif sesle

PESTSADA : Ottoman Turkish

f. Hafif ses

PESTÎ : Ottoman Turkish

f. Alçaklık, âdilik, zillet

PETER : Ottoman Turkish

f. Düz maden levha

PETGİR : Ottoman Turkish

f. Kıl elek

PEY : Ottoman Turkish

f. İz, işaret, nişan. * Ard, arka, akab

PEY : Ottoman Turkish

iz, art

PEY-A-PEY : Ottoman Turkish

f. Birbiri ardınca, birbirinin arkasından. * Azar azar, tedricen, peyderpey

PEY-DER-PEY : Ottoman Turkish

f. Birbiri ardınca. Yavaş yavaş, azar azar

PEY-ENDER-PEY : Ottoman Turkish

f. Ardısıra, arka arkaya, durmadan. Azar azar

PEYAM : Ottoman Turkish

(Peygam) f. Haber

PEYAM : Ottoman Turkish

taze haber

PEYAM-BER : Ottoman Turkish

f. Haber getiren. Peygamber