Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
PERHAŞCU(Y) : Ottoman Turkish

f. Muharib, savaşçı. Kavgacı

PERHİDE : Ottoman Turkish

f. İşaret olunmuş

PERHİZ : Ottoman Turkish

"f. Sakınmak, çekinmek. * Vücuda zararlı ve tıbben muzır; ve dinen, zevk veren şeylerden sakınmak. * Hastalıkta bazı yiyecek ve içeceklerden sakınmak."

PERHİZKÂR : Ottoman Turkish

Perhiz eden, nefsini tutan. Zararlı şeylerden, günahlardan sakınan

PERHUN : Ottoman Turkish

f. Pergelle çizilmiş çember, dâire, halka

PERHÜDE : Ottoman Turkish

f. Saçmasapan söz, hezeyan. * Ateşten dolayı sararmış eşyâ

PERİ : Ottoman Turkish

f. Cisimleri çok lâtif ve görünmez olan hoş mahluk. * İnsana muhabbet eden, muvahhid ve müslim lâtif mahluk. *Mc: Güzel insan. Güzel kimse

PERİ PEYKER : Ottoman Turkish

Peri yüzlü güzel

PERİ-İ MELÂHAT : Ottoman Turkish

Güzellik perisi

PERİ-RU : Ottoman Turkish

f. Peri gibi güzel yüzlü

PERİ-ÇİHRE : Ottoman Turkish

f. Peri yüzlü, güzel yüzlü

PERİDE : Ottoman Turkish

f. Uçmuş. *Solmuş, soluk

PERİDERENG : Ottoman Turkish

f. Rengi uçmuş, solmuş

PERİR : Ottoman Turkish

f. Evvelki gün

PERİZ : Ottoman Turkish

f. Haykırma, bağırma. Feryâd. * Su kenarlarında yetişen yeşil saz, ot

PERİZE : Ottoman Turkish

f. Ateşte pişirilen ekmek. * Kırmızı altun

PERİŞAN : Ottoman Turkish

f. Dağınık, karışık. * Bozuk, tertibsiz, düzensiz. * Kederli, hüzünlü, kaygılı

PERİŞANHÂTIR : Ottoman Turkish

f. Dalgın, düşünceli

PERİŞANÎ : Ottoman Turkish

f. Perişanlık, dağınıklık. * Düzensizlik, bozgunluk. * Yoksulluk, fakirlik

PERMER : Ottoman Turkish

f. Ümid etme, umma, bekleme. İntizar

PERMUN : Ottoman Turkish

f. Süs, bezek

PERNİH : Ottoman Turkish

f. İnce düz taş

PERNİYAN : Ottoman Turkish

f. Nakışlı atlas. İpekten dokunmuş, bir cins işlemeli kumaş

PERNUN : Ottoman Turkish

f. İnce ve zarif dokunmuş ipek kumaş

PERRAN : Ottoman Turkish

f. Uçan, uçucu