Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
RUHB : Ottoman Turkish

Genişlik, vüs'at

RUHBAN : Ottoman Turkish

"Korkmak, çekinmek, yılmak. * Rahib, Hristiyan din adamı. (Bak: Rehbaniyyet)(Hâsıl-ı kelâm; biz Kur'an şâkirdleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi' oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-i imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin bazı efradları gibi, ruhbanları taklid için bürhanı bırakmıyoruz. Onun için akıl ve ilim ve fennin hükmettiği istikbalde elbette, bürhan-ı aklîye istinad eden ve bütün hükümlerini akla tesbit ettiren Kur'an hükmedecek. Hutbe-i Şâmiye)"

RUHBANİYET : Ottoman Turkish

(Bak: Rehb, Rehbaniyet)

RUHDA' : Ottoman Turkish

Sıtma

RUHİYAT : Ottoman Turkish

Ruh ilmi, psikoloji

RUHLET : Ottoman Turkish

Göçüp giden kimseler

RUHPERVER : Ottoman Turkish

f. Ruha ferahlık ve kuvvet veren

RUHS : Ottoman Turkish

Ucuzluk. * Hafif pahalı olmak

RUHSAR (RUH) : Ottoman Turkish

Yanak. Çehre. Yüz

RUHSAT : Ottoman Turkish

(C.: Ruhas-Ruhsat) İzin, müsaade. * Genişlik. * Kolaylık. * Fık: Kulların özürlerine mebni, kendilerine bir suhulet ve müsaade olmak üzere, ikinci derecede meşru' kılınan şeydir. Sefer halinde Ramazan-ı Şerif orucunun tutulmaması gibi. Vuku' bulan ikraha mebni, birisinin malını itlaf etmek de bu kabildendir ki, bu halde bu itlaf hakkında bir ruhsat-ı şer'iyye bulunmuş olur. Bir hâdisede, azîmet ile ruhsat içtima' edince, azîmet tarikını iltizam etmek, bir takva nişanesi sayılır. (Bak: Azîmet)

RUHSAT : Ottoman Turkish

izin, müsaade

RUHSATİYYE : Ottoman Turkish

San'at veya ticaret için verilen izin kâğıdı

RUHSATNAME : Ottoman Turkish

f. İzin kağıdı

RUHSATYÂB : Ottoman Turkish

f. İzin ve müsaade alma

RUHSÂT : Ottoman Turkish

(Ruhsat. C.) Ruhsatlar, müsaadeler, izinler

RUHUD : Ottoman Turkish

Etli, besili, şişman, semiz. (Müe: Ruhude)

RUHUL : Ottoman Turkish

Binmek için kullanılan deve

RUHULLAH : Ottoman Turkish

Allah'ın emriyle meydana gelen. * İsa Aleyhisselâm'ın bir lakabı

RUHUM : Ottoman Turkish

Esirgemek, korumak, rahmet

RUHVE : Ottoman Turkish

(Bak: Rihve)

RUHÎ : Ottoman Turkish

Ruha ait, ruhla ilgili. Ruhça

RUK'A : Ottoman Turkish

(C.: Rıka'-Ruka') Kısa mektub. * Üzerine yazı yazılan kâğıt veya deri parçası. * Dilekçe. * Yama

RUKABA' : Ottoman Turkish

(Rakib. C.) Bekçiler

RUKAD : Ottoman Turkish

Uyku, nevm. Uyuma

RUKAK : Ottoman Turkish

Yufka ekmeği