Ottoman Turkish
TAAYYÜN : Ottoman Turkish
elirme, görünme
TAAYYÜNAT : Ottoman Turkish
Meydana çıkmalar. Belli olmalar. Belli başlı adam sırasına geçmeler
TAAYYÜNÂT : Ottoman Turkish
elirmeler
TAAYYÜŞ : Ottoman Turkish
(Ayş. dan) Yaşamak. Geçinmek. Yaşama tarzı. Beslenmek
TAAYYÜŞ : Ottoman Turkish
geçinme, beslenme, yaşama
TAAZİ (TAAZZİ) : Ottoman Turkish
"Musibet vaktinde"" İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciun"" demek."
TAAZUM : Ottoman Turkish
Gözünde büyümek. Büyük görünmek
TAAZZİ : Ottoman Turkish
Uzuv peydâ etme. Şekillenme
TAAZZUM : Ottoman Turkish
(Azm. dan) Kibirlenmek. Büyüklük taslamak. * Kemikleşmek
TAAZZUM : Ottoman Turkish
üyüklenme
TAAZZUMÂT : Ottoman Turkish
(Taazzum. C.) Kibirlenmeler. * Kemikleşmeler
TAAZZÜB : Ottoman Turkish
Evlenmeyip bekâr kalmak
TAAZZÜR : Ottoman Turkish
Tâzim etmek. Hürmet etmek
TAAZZÜZ : Ottoman Turkish
Aziz saymak. Tenezzül etmeme. * Çekinme
TAAŞŞUK : Ottoman Turkish
Âşık olmak. Çok fazla derecede sevgi beslemek
TAAŞŞUK : Ottoman Turkish
âşık olma
TAB : Ottoman Turkish
"f. ""Parıldayan, parlayan, parlatan, aydınlatan"" anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Âlem-tab $
Dünyayı aydınlatan, âlemi ışıklandıran."
TAB : Ottoman Turkish
asma, baskı
TAB' : Ottoman Turkish
Tabiat. Karakter. * Damga basmak. Mühür basmak. Kitab basmak. Mühür
TAB'A : Ottoman Turkish
Bir kere basılma
TAB'A-İ ÛLÂ : Ottoman Turkish
Birinci baskı
TAB'AN : Ottoman Turkish
Yaratılıştan. Doğuştan. Huy ve tabiat itibariyle
TAB'HANE : Ottoman Turkish
f. Matbaa. Tab' işleri yapılan yer
TABA' : Ottoman Turkish
Bulaşmak. * Kir. * Demirin paslanması
TABABET : Ottoman Turkish
Hekimlik. Doktorluk
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani