Ottoman Turkish
TAHT-EL BAHİR : Ottoman Turkish
Denizaltı. Denizaltı gemisi
TAHT-EŞ ŞUUR : Ottoman Turkish
Şuur altı. Şuur haricinde olarak açılıp yayılan zihnî faaliyet.(Taht-eş şuur, gayr-ı meş'urdan vâzıhan farklıdır. Hâfızada teraküm etmiş, fakat bu anda kendisini düşünmediğimiz hâtıralar, gayr-i meş'ur ve kaimdirler. Fakat taht-eş şuur değildirler. L.R.)
TAHT-NİŞİN : Ottoman Turkish
Taht'a oturan. Hükümdar. Padişah
TAHT-I BELKIS : Ottoman Turkish
Belkıs'ın tahtı. (Çok eski mecusi Yemen padişahlarından Şerahil'in kızı Belkıs, başka kardeşi olmadığından babasının yerine Yemen'e hükümdar olmuş idi. Sonra Süleyman Aleyhisselâm ile evlendi. Onun mu'cizeleriyle imana geldi.) Bak: Hüdhüd, Süleyman (A.S.)
TAHT-I ESARET : Ottoman Turkish
Esaret altı
TAHT-I HÜKÜM : Ottoman Turkish
Hüküm altına
TAHT-I HÜMÂYUN : Ottoman Turkish
Padişahların merasim sırasında oturdukları sedir
TAHT-I MÜZAKERE : Ottoman Turkish
Konuşulmakta olan
TAHT-I REVAN : Ottoman Turkish
Dört kişi veya iki katırla taşınan nakil vasıtası
TAHTAH : Ottoman Turkish
Arslan
TAHTAHA : Ottoman Turkish
Bir şeyi doğrultmak. * Beraber etmek. * Bazısını bazısına katmak
TAHTANİYE : Ottoman Turkish
Altta olan, alttaki. * Noktası altta olan harf
TAHTANÎ : Ottoman Turkish
Alt kat. Alt katla alâkalı
TAHTE : Ottoman Turkish
f. Yağmalanmış, soyulmuş, talan edilmiş
TAHTELARZ : Ottoman Turkish
yeraltı
TAHTELBAHİR : Ottoman Turkish
denizaltı
TAHTELHIFZ : Ottoman Turkish
(Taht-el hıfz) Muhafaza altında
TAHTESSERA : Ottoman Turkish
(Taht-es serâ) Toprak altı
TAHTESSIFIR : Ottoman Turkish
sıfırın altı, eksi
TAHTEŞŞUÛR : Ottoman Turkish
şuuraltı
TAHTGÂH : Ottoman Turkish
f. Başşehir, başkent. * Taht yeri
TAHTİB : Ottoman Turkish
Odun toplamak
TAHTİE : Ottoman Turkish
"Bir kimseyi veya bir şeyi hatalı görmek, hata isnad etmek, yanıltmak. ""Bu hatadır"" diye iddia etmek. * Ist: ""Mezhebim haktır, hata ihtimali var. Başka mezheb hatadır, savaba ihtimal var"" diyenler ki, bu hatalı anlayışa izafeten ""Tahtie"" denmiştir."
TAHTİE : Ottoman Turkish
hatalı görme
TAHTİM : Ottoman Turkish
Mühürleme. Mühür basma. * Tamamlama
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani