Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TASALLUT : Ottoman Turkish

sataşma

TASALLUTEN : Ottoman Turkish

Musallat olarak, tasallut ederek, sataşarak

TASALLÜF : Ottoman Turkish

Kibirlenmek, övünmek, söz atmak

TASALLÜFÂT : Ottoman Turkish

(Tasallüf. C.) Gösteriş olarak yapılan nezaketler

TASALSUL : Ottoman Turkish

Demir ve ona benzer madenlerin birbirine değmelerinde ses çıkarmaları

TASAMM : Ottoman Turkish

Kendini sağır etmek

TASAMÜM : Ottoman Turkish

Sağırlığa vurmak

TASANNU : Ottoman Turkish

yapmacık

TASANNU' : Ottoman Turkish

Yapmacık hareket. Zorla bir şeyi daha iyi göstermeğe çalışmak. Suni hareket

TASANNUEN : Ottoman Turkish

yapmacık olarak

TASANNUF : Ottoman Turkish

Zorla yapılan sınıflandırma veya te'lif

TASANNUF : Ottoman Turkish

yapmacık sınıflandırma

TASANNUKÂRANE : Ottoman Turkish

yapmacıklı

TASANNUÂT : Ottoman Turkish

yapmacıklar

TASARRUF : Ottoman Turkish

İdare ile kullanmak. Sarfetmek. Tutum. Sâhib olmak. İdare etmek. Sâhiblik. Kullanma hakkı. * (Para veya mal) artırma. * Bir şeye karışıp müdahale etme

TASARRUF : Ottoman Turkish

kullanma, artırma

TASARRUFAN : Ottoman Turkish

Tasarruf ve tutum gayesiyle. İktisad maksadıyla

TASARRUFÂT : Ottoman Turkish

(Tasarruf. C.) Tasarruflar

TASARRUFÂT : Ottoman Turkish

tasarruflar

TASARRUH : Ottoman Turkish

Şiddetle çağırmak

TASARRUM : Ottoman Turkish

Cesaretlenme, yiğitlenme. * Kesilmek

TASARU' : Ottoman Turkish

Birbiriyle güreşmek

TASARUM : Ottoman Turkish

Birbirini kesmek

TASAVİR : Ottoman Turkish

(Tasvir. C.) Tasvirler, resimler

TASAVVU' : Ottoman Turkish

Ayrılmak, perâkende olmak