Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TASHİH : Ottoman Turkish

Daha iyi ve daha doğru hale getirmek. Düzeltmek. * Hastanın ağrı ve acısını ilâçla gidermek

TASHİH : Ottoman Turkish

düzeltme

TASHİHÂT : Ottoman Turkish

(Tashih. C.) Düzeltmeler, tashihler

TASHİHÂT : Ottoman Turkish

tashihler, düzeltmeler

TASHİN : Ottoman Turkish

(Sahn. den) Sahneye koyma

TASİ' (TÂSİA) : Ottoman Turkish

Dokuzuncu

TASİAN : Ottoman Turkish

Dokuzuncu olarak

TASİG : Ottoman Turkish

Gayretsiz kişi

TASİR : Ottoman Turkish

Galiz süt

TASKİL : Ottoman Turkish

Cilâlandırmak. Saykal, cilâ vurmak, cilâ verilmek

TASKİL : Ottoman Turkish

cilâlama

TASKİLÂT : Ottoman Turkish

(Taskil. C.) Cilâlamalar. Cilâ yapmalar

TASLİB : Ottoman Turkish

(Salb. dan) Haça germek. Haç çıkarmak. * (Sulb. dan) Sertleştirmek. Katılaştırmak, katılaştırılmak

TASLİM : Ottoman Turkish

Kulağı dibinden kesmek

TASLİT : Ottoman Turkish

Musallat etmek. Birini başka birine belâ etmek. Sataştırmak

TASLİT : Ottoman Turkish

musallat etme, sataştırma

TASLİYE : Ottoman Turkish

"""Sallâllahü Aleyhi Vesellem"" diyerek dua etmek. * Bir şeyi yakmak için ateşe atmak. (Bak: Sallâllahü Teâlâ)"

TASM : Ottoman Turkish

Âd taifesinden bir kabile. * Mahvetmek veya mahvolmak

TASME : Ottoman Turkish

f. Kayış halka. Tasma

TASMİD : Ottoman Turkish

Hükmetmek. İçini doldurmak

TASMİM : Ottoman Turkish

Bir şeyi önceden iyice kararlaştırmak. Azimet-i sadıka ile kastetmek. * Muhkem kılmak. * İnkâr etmek. * Endişe edip kaçınmamak

TASMİT : Ottoman Turkish

Susturma

TASNİ' : Ottoman Turkish

Düzme. Uydurma. Yakıştırma. * Bir san'atla meşgul kılma. * Güzel terbiye etme

TASNİF : Ottoman Turkish

Sınıflara ayırmak. Sınıflandırmak. * Kitap yazmak. Kitap tertib etmek

TASNİF : Ottoman Turkish

sınıflandırma